2025 yılı için KKTC bütçesinden, kamusal eğitime ayrılan pay cehaletin bir sonucudur.
Pazartesi günü, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, bir önceki yıla göre azaltılarak geçirildi.
Halka, “eğitimde perişan hallere devam” denmiştir.
Okullar, can güvenliğinden yoksun ve yetersiz. Sınıflar kalabalık, donanımları yetersiz ve çağın gerisinde. İklimlendirmeler bu çağda yetersiz zira kışın donuyorsun, yazın yanıyorsun…
Öğretmenler, içerisinden çıkılamaz sorunlar ve iş yükü baskısı altında tükenmiş durumdalar.
Öğrenciler, amaç ve hedeflerden kopmuş; sırf kendisinden istendiği ve beklendiği için sınıfı geçme derdinde -sonuç amaç haline gelmiş-.
Veliler, eğitim sisteminin getirdiği kargaşa ve sorunlardan bıkmış.
Artık kimsenin gönüllü olmadığı okul aile birlikleri dilencilik yapmaktan usanmış, “Her sorunu da biz mi çözeceğiz?” diyorlar.
Kamusal eğitim, maalesef sorunlar yumağı halindedir. Okullarımız, depreme ve afetlere dayanıksızdır. Okullarımızın dayanıklılıklarının artırılması adına toplumdan toplanan vergiler yok olmuş; yeni kaynaklar da ayrılmamaktadır.
Meclis’te bütçe görüşülürken, muhalefet (CTP) milletvekilleri yoğun soru ve eleştirileri bir biri ardına sıralarken, Eğitim Bakanı da kürsüyü kullanarak popülizm yaparcasına, aynı öğretmenlere ve sendikalarına yaptığı gibi, halkın vekillerinin gözlerinin içine baka baka, “eğitimde her şeyin yolunda” olduğunu hatta , “dünyanın en medeni ve gelişmiş ülkeleri seviyesinde” olduğunu “daha da üzerine çıkarmak için çabaladıklarını” söylüyor.
Milletvekillerinin yerinde olsam, “Sayın Bakan ne içtiğini bize de söyle de biz de senin gördüklerini görelim” derdim.
Bu hükümet, “çadırda eğitim”, “konteynırlarda eğitim” ve parti kurultayı hesapları ile “okulları bir hafta geç açmak” gibi yeniliklere imza atarak, Kıbrıs Türk toplumu eğitim tarihine geçmiştir.
Dünyanın herhangi bir ülkesinde, eğitimde bu kadar sorun yaşansa, yeni yıla böyle bir bütçe sunulsa, halk ayağa kalkar; eğitim bakanı ve şürekası istifa eder veya görevden alınırdı. Bizde maalesef böyle erdemler yok.
Kalın sağlıcakla …
YAZI/ OZAN ÇOLİ