Eğitim ortamlarında, derslikler ve ders dışı ortamlar, yalıtım ve finansman olanakları, kritik önemdedir.
Eğitim binalarının (okulların) öğrencilere, sağlıklı ve verimli bir öğrenme ortamı sağlaması büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda öğrenciler ve öğretmenler için en iyi öğrenme ortamını sağlamak adına, okul binalarının dayanıklılığı ve konforu büyük önem taşımaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı, Mimar ve Mühendisler Odasından okul binalarına özel, okulların geliştirilmesi, güçlendirilmesi ve yeni yapılacak okulların yaşadığımız yüzyıla uygun, üzerinde yaşadığımız adamızın, yerel ve coğrafi yapısının da dikkate alınacağı, iklim krizinin getireceği sorunların da hesaplanarak, yenilikci yaklaşımlarla standart okul tipinin belirlenmesi için özel bir çalıştayın yapılmasını sağlamalıdır.
Standart okul projelerinde, binaların yalıtım uygulamaları, konfor ve enerji tasarrufu açısından kritik rol oynayacaktır. Güvenilir ve teknolojik altyapısı düşünülmüş, ısı, ses ve su yalıtımının ön planda tutulacağı binalar, öğrencilerin ve öğretmenlerin güvenliğinin, konforunun sağlanacağı, aynı zamanda en iyi öğrenme ortamlarının da sunulanacağı okul binalarının, güvenli ve uzun ömürlü olması gibi faydalar sağlayacaktır.
ISI YALITIMI, ÖĞRENME VERİMLİLİĞİNİ ARTIRIYOR
Okul binalarında, enerji tassarufu sağlamak ve iç mekanların konforunu artırmak için, yaşadığımız coğrafyayı ve iklim koşullarını da kullanarak, ısıtma ve soğutma (iklimlendirme) konularında çözümler üretmek, kritik bir sorun olarak öne çıkmaktadır.
Sıcaklık dalgalanmalarını en aza indirebilecek, yıl boyunca istikrarlı bir iç ortam ısısı sağlanması, öğrenme verimliliğini de artıracaktır.
Çocuklarımızı ve öğretmenlerimizi evlerinde çalıştıkları konfora yakın, yaşayan binaları eğitimimize kazandırmalıyız.
SES YALITIMI, DİKKAT DAĞINIKLIĞINI AZALTIP, EĞİTİM VERİMLİLİĞİNİ ARTIRIYOR
Okul binalarında, ses yalıtımının eğitim kalitesini önemli ölçüde artırdığı, uzmanlar tarafından ifade edilmektedir.
Gürültü kirliliğini azaltmak, sınıfların ses geçirgenliğini minimuma indirerek, sınıf içi gürültüyü, dışarıdan ve içeriden gelen seslerin etkisini minimize ederek, derslerin kesintisiz yapılması sağlanmalıdır.
Sınıf ortamlarında gürültü ne kadar engellenirse, öğrencilerin odaklanması o oranda artacağından, öğretmenlerin daha etkili ders vermelerine olanak sağlanacaktır. Sınıflarda iyi bir ses yalıtımı, sınıf içi tartışmaların ve grup çalışmalarının verimliliğini de artıracağından, dinamik bir öğrenme ortamı oluşturulmuş olacaktır.
SU YALITIMI, ÖĞRENCİLERİ, SINIFLARI SU BASMALARINDAN KORUYARAK, OKUL BİNALARININ YAPI SAĞLIĞINIDA KORUR
Okulların su yalıtımlarının iklime uygun, sürdürülebilir olması, basında yer alan tavan çöktü, sıva düştü, kolon çatladı gibi çocuklarımızın sağlığını tehdit eden sorunların da aşılması ve okul binalarının daha uzun ömürlü olması açısından, kritik bir konudur.
Okul binalarımızın yaşlarına bakıldığında, su sızıntılarının hem günlük eğitim akışını etkilediği, hemde yapıların, yapısal bütünlüğüne zarar verdiği görülmektedir.
Okul binalarımızda en gelişmiş su yalıtım teknikleri ve uygulamalarının kullanılması, iç mekanlarda oluşacak çatlak, nem ve küf oluşumlarına müsade edilmemesi, çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin sağlıkları açısından çok kritik ve önemli bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.
EĞİTİMİN FİNANSMANI
K.K.T.C. Anayasasına ve Milli Eğitim Yasalarına göre, çocuk hakları ve eğitim hakkı çerçevesinde, her koşulda, tüm çocukların nitelikli eğitime erişimlerinin sağlanması ve bu amaçlar doğrultusunda, eğitime ayrılan kaynakların yeterli olması, adil kullanılması, eğitim hakkı gereğidir.
K.K.T.C. de ise son üç yıldır, eğitime ayrılan kaynaklar, genel bütçe içerisindeki oranı düşürülerek, eğitimden, çocuklarımızdan kesinti yapılmakta, dolayısı ile mevcut kaynaklar, yetersiz kalmaktadır, her yıl eğitimde kaynak yok teranesi ile öğretmenler atanamamakta, hijyen malzemeleri ve kağıt bile alınamamaktadır.
Hemde her yıl nüfus ve öğrenci sayıları, siyaseten artırılmasına rağmen.
Eğitime ayrılan azaltılmış kaynaklar ise, etkin ve adil bir şekilde dağıtılmayarak, çocukların nitelikli eğitime erişmeleri engellenmiş oluyor.
Kaynakların, ihtiyaçlar dikkate alınarak ayrılması ve etkin kullanılması sağlanarak, eşitlik, hakkaniyet ve kapsayıcılığı ilkelerine bağlı harcanması önemlidir.
Okul mekanlarının sadece binalardan ibaret olmadığını akıllarımızda tutarak, okul mekanlarında açık alan-kapalı alan dengesinin korunmasının da hem okulun gündelik yaşantısına hem de kriz ve afet dönemlerinde, toplanma alanı olarak kullanılacak olmaları işlevselliğine uygun olmalıdır.
Kalın sağlıcakla…