1995’ten Günümüze Bir Başarı Hikayesi!
Kıbrıs, kendine özgü coğrafyasında yetişmiş zeytin ağaçlarıyla ve bu ağaçlardan elde edilen zeytin ve zeytinyağı ile sembol haline gelmiş durumda.
2010 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile ithalatı yasaklanan zeytinyağı, sektör olarak ilk kez ciddiye alındığı miladi bir takvim olarak isimlendiriliyor. Bu tarihten sonra adada zeytincilik sektörü gelişmeye başlamış, yatırımlar artmış ve bahçeler oluşturularak on binlerce zeytin ağacı dikildi.
Zeytincilik sektörlerinden önemli bir isim olan Celal Arap ise sektördeki demirbaşlardan biri durumda.
Zeytin ve zeytinyağı üreticilerinden biri olan Celal Arap sektöre girişi, vizyon ve misyonu, yurt dışı ihracatı, ödülleri ve projelerine dair Kıbrıslı Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu.
Soru: Zeytincilik işine girmeniz için sizi ne teşvik etti?
Cevap: Zeytincilik hikayemiz 1995 yılında babamın emekli olmasıyla başlar. Emeklilik yıllarını keyifle geçirebilmesi için Akdeniz köyü yakınındaki tarlamıza 100 adet zeytin fidanı dikmiştik. Yaklaşık 10-12 yıl boyunca babam bu ağaçlara özenle bakıp hem keyfini yaptı hem de kendisine yetecek kadar ek bir gelir elde etti. Babamın yaşlanmasıyla bu ağaçların bakımını ben üstlendim ve 2009 yılında hobi olarak başladığımız bu sevdayı, resmi bir kayıt yaparak Ecolive Zeytincilik adıyla butik bir işletmeye çevirdik. Geçen zaman içerisinde yanımızda olan 2 tarlayı da satın alarak ağaçlandırdık ve bugün yaklaşık bin zeytin ağacıyla oluşturduğumuz güzel bir bahçemiz var.
Soru: Vizyonunuz ve misyonunuz nedir?
Cevap: Misyonumuz; Müşterilerimiz için değer yaratmak, beklentilerine kalite ve istikrarla karşılık vermek ilk önceliğimizdir. Ürün ve hizmetlerimizi en doğru şekilde sunmak, müşteri odaklı çalışarak, pazarın talep ve beklentilerini tespit etmek, yeni pazarlama stratejileri geliştirecek hareket yeteneğine sahip ve dinamik olmak, saygın, istikrarlı, güçlü, dürüst ve güvenilir bir kurum olmak, sonuca odaklanarak, ürün ve hizmette kaliteden asla ödün vermemek.
Vizyonumuz; Kurulduğumuz ilk günden itibaren gelişmeyi, büyümeyi ve paylaşmayı temel ilke olarak benimsemek, sektöründe yeni fikirleri hayata geçirme konusunda her zaman öncü, faaliyet gösterdiği zeytin sektöründe, elde ettiği konumu çok daha üst seviyelere taşımak, sunduğu hizmet ve servislerle örnek olmak, sektörde lider firma konumuna yerleşmek.
Soru: Yurt dışına ithaliniz ihracatınız var mı?
Cevap: Yurtdışı için niş ürün nitelikli ihracatımız olmuştur. İngiltere ve Rusya pazarı şu sıralar en uygun pazar olarak ihraç yapabileceğimiz yerlerdir. Sürdürülebilir bir ihracat için Kıbrıs’ta maalesef hiçbir üretici yada sanayicinin zeytinyağı olarak kapasitesi yeterli değildir. Bu yüzden kooperatifleşmek veya şirketleşmek gerekmektedir ki yeterli tonajları stoklayıp ihracat yapılabilsin.
Soru: Devlet tarafından yerli üreticilere yeteri kadar önem veriliyor mu?
Cevap: Maalesef devletin zeytincilik sektörü için belirlediği bir politikası yok. Üreticiye yaptığı tek destek Tarım Bakanlığına bağlı “Doğrudan Gelir Desteği” adı altında, ekili arazi büyüklüğünüze göre, dönüm başına verdiği cüzi bir miktar paradır.
Soru: Devletten teşvik amaçlı neler bekliyorsunuz?
Cevap: Zeytincilik sektörüne dair son iki yıldır üzerinde çalışılan bir yasa tasarısı şuan Meclis Alt Komitesi’nde görüşülmekte ve onayı için son detaylar gözden geçirilmektedir. Bu yasa sektörün ciddi şekilde gelişmesine katkı koyacak ve gerek üretici gerekse sanayiciyi olması gerektiği şartlarda denetleyip sektöre daha ciddi bir yol haritası çizecektir. Umudumuz bir an önce bu yasanın yürürlüğe girmesidir.
İhracat yaparken karşılaştığımız ek vergiler ve fonlar oluşmaktadır. Devlet bu konuda ihracat yapan firmalara litre başına bir teşvik primi vermesi gerekir diye düşünüyorum. Sırf karşılaştığımız vergilendirmeler adına olmayıp, devlet kendi ülkesinden çıkacak ürünler için ihracat yapılacak firmaları, belirleyeceği teşvik primleriyle desteklemelidir. Başka sektörlerde ihracat yapılan ürünler için firmalar teşvik alabilmektedir, zeytinyağı için de olmalıdır.
Soru: Yurt dışında başarınız ödülleriniz bulunuyor mu?
Cevap: İngiltere ve İtalya’da yapılan uluslararası kaliteli zeytinyağı yarışmalarında aldığımız ödüller var. İngiltere’den 2 gümüş, bir de bronz madalyamız var, İtalya’dan ise 1 gümüş bir de bronz madalya var. En az 25 ülkeden 700’ün üzerinde farklı markalarla yarışıyorsunuz, kalitemizi uluslararası alanda da tescillemek bizler için çok önemlidir.
Soru: Bundan sonraki süreçte zeytincilik anlamında yapacağınız projeleriniz var mı?
Cevap: Zeytincilik sektörü yaklaşık 10 yıldır ciddi derecede bir yol kat etmiş ve ada genelinde birçok plantasyon yapılmıştır. Bizler firma olarak kendi kanadımızda sektöre katkı koyacağımız her türlü desteği sağlamakta ve yorulmadan sektörün daha da ileriye gidebilmesi için çalışmaktayız.
Ecolive olarak şuan zeytinyağı ve çakıstes olarak market raflarında yer almaktayız. Avrupa Birliği’nden aldığımız hibe ile şuan zeytinin işlenmesi ve paketlenmesi ile ilgili ciddi bir makine parkuruna sahibiz. Bir sonraki projemiz kaliteli ambalajlarda, tüketicinin hem göz zevkine hem de aradığı kalitedeki ürüne cevap vermek olacaktır.
Röportaj / Doğan SAMER