Arıklı’nın “Ünsal” Yorumu Meclis’i Karıştırdı!

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Meclis Genel Kurulu’nda Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın ülkede tepkilere sebep olan açıklamalarını değerlendirdi. Bakan Arıklı’nın yorumu Meclis’teki kadın milletvekillerinden tepki aldı.

Arıklı, “Bana göre oldukça yanlış anlaşıldı. Aynı fakülteden mezun olmuş biri olarak söylüyorum. İnşallah bundan sonra maksadını aşan sözler sarf etmez” dedi.

Kadın vekillerden gelen, “Soruşturma süresince müftüyü açığa almayı düşünüyor musunuz?” şeklindeki soruya, “Hukuki olarak görevden almaya gerek var mı bilmiyorum” yanıtını veren Erhan Arıklı, şunları söyledi:

“Bana göre oldukça yanlış anlaşıldı. Aynı fakülteden mezun olmuş biri olarak söylüyorum. İnşallah bundan sonra maksadını aşan sözler sarf etmez. İslam dini, Kuranı kerim, kadınların insan yerine konmadığı bir dönemde ortaya çıkmış, birçok ayette eşitliği ortaya koymuş bir din. Hatta birçok noktada erkekten daha üstün kılmıştır. Ama zaman içinde erkek hegemonyasıyla tefsir edilen bu ayetler ve uydurulan hadislerle kadınlara verilen özgürlükler geri alınmaya başladı. Bizim yapmamız gereken dini açıdan, verilen hakları iade etmektir.

Böyle olması gerekirken uydurma hadislerden yola çıkarak kadınların haklarını gasp eden yaklaşımlar bize yakışmaz. Bu konudaki değerlendirmemizi yapıyoruz. İslam dini kadına birçok konuda erkekten daha fazla hak veren dindir ki 1450 yıl öncesinde kadınların insan yerine koyulmadığı bir dönemde ortaya çıkmış bir din.

“FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ İÇERİSİNDE DEĞERLENDİRİLMELİ”

“Meydanı feministlere bırakmamak varken, kadınların haklarını gasp eden uydurma hadislerle ortaya çıkmak doğru bir yaklaşım değil diye düşünüyorum. Hukuki olarak görevden almaya gerek var mı bilmiyorum. Hoca kendisinin okuduğu kitaplardan yola çıkarak bir açıklama yapmıştır. Ben de aynı fakülteden mezun olan bir isim olarak bunun doğru olmadığını söylüyorum, bu bir fikir özgürlüğü. Bazı kesimlerin LGBT’ye özgürlük isterken, bir diğer kesiminse farklı fikirlerini ortaya koymasını cezalandırmaya çalışmak doğru bir yaklaşım değil. Kalkıp kendi görüşlerimi ortaya koyuyorum. Ben de bir ilahiyatçıyım. İsteyen görüşlerimizi kabul eder. Dayatma yok. Fikir özgürlüğü içerisinde değerlendirmek gerek.”