EkonomiManşetYerel Haberler

Tansel Nizam: Kıbrıslının Klasik Pazar Mangalları Hayal Oldu!

Tüm dünyanın küresel salgının doğurduğu sorunlarla yüzleştiği ve bu sorunlara çözüm aramakla meşgul olduğu günlerde ülkemizde de gündem başlıkları sıkça kendilerini tekrar ediyor.

Bu sorunların başında hayat pahalılığı ve alım gücünün gün ve gün düşmesi yer alıyor. Özellikle son bir sene içerisinde akaryakıttan ete, süt ürünlerinden temel ihtiyaç malzemelerine yapılan peş peşe zamların ardından halk isyan bayrağını çekmiş durumda.

Sözü geçen sorunlar ve doğurduğu etkilerden en çok yara alan ve sorumlu tutulan sektör şüphesiz halkın birebir muhatap olduğu marketçiler oluyor. Bu sorunların temeline inmek ve olayları marketçilerin perspektifinden incelemek adına Marketçiler Birliği Koordinatörü ve Devpa Süpermarket Direktörü Tansel Nizam röportaj konuğumuz oldu.

Nizam: Hepimiz Ayni Gemideyiz!

Nizam, ekonomik sorunların doğurduğu hayat pahalılığındaki artış ve eş oranda alım gücündeki düşüş insanları günden güne mutsuzluk ve depresyona sürüklediğini ifade etti.

Marketçiler halkın bu sorunlarının en yakın şahitleri oluyorlar. Peş peşe fiyat artışlarından sorumlu tutulan ve sürekli halkın suçlamalarına maruz kalan marketçiler adına konuşan Nizam; “Tüm sınıf ve katmanlar, tüm meslek grupları, hepimiz ayni gemideyiz. Kimse sanmasın ki tüketici mutsuzken üretici, tedarikçi veya marketler mutludur” dedi.

Sözlerine kendi yüzleştiği sorunlar değinerek devam eden Nizam; “Kendimizi acındırmak için söylemiyoruz fakat başlıca sıkıntımız şudur ki marketçiler olarak sattığımız ürünleri satış fiyatından dahi yerine koyamıyoruz. Marketçiler her ne kadar pahalılıktan kaynaklı fiyat değişikliklerini, ellerinde ki stoklar doğrultusunda ertelemeye çalışsalar da, bu uzun vadeli mümkün olmuyor” şeklinde konuşan Nizam, sıkıntılarını dile getirdi.

Geçmiş yıllarda marketten satın aldığınız bir ürünün fiyatının yılda bir değiştiğini fakat şimdi ayda bir fiyat değişikliği yaşandığını dile getiren Nizam, bunun aslında dünya çapında bir sorun olduğunun altını çizdi. Nizam, bir marketçi olarak somun ekmeğin fiyatının 8 TL olduğunu ve ekmek alamaz hale gelindiğini ifade etti.

“Toplumsal Çıkarlar Her şeyden Önce Gelmeli”

“Kapitalizmin göbeğindeki İngiltere’de yumurta krizi var. Toplumsal çıkarlar her şeyden önce gelmeli. İngiltere’de yumurta kıtlığı var. 6 yumurta 2 sterlin. 2 paketten fazla alım yasak” şeklinde konuşan Nizam, Avrupa’nın birçok gelişmiş ekonomiye sahip ülkelerinde dahi grevler yapıldığını ve ürün raflarının boş olduğunu, bunun evrensel bir sorun olduğuna dikkat çekti.

“Tüketicilerden Farklı Sorunlar Yaşamıyoruz”

Tüketiciden farklı sorunlar yaşamadıklarının altını çizen Nizam, “Marketçiler olarak bizde bir ürünü 10’a alıp 11’e satıp sonrasında tüketildiğinde tekrardan 10’a alamıyoruz” diyen Nizam, bir ay önce aldığınız bir mal ile diğer ay aldığınız mal arasında fiyat farklılıkları oluştuğunu vurguladı.

Pandemi döneminin bir milat olarak değerlendiren Nizam, “Pandemide üretim durdu, stoklar tüketildi, hemen sonrasında fiyatlar anormal bir şekilde yükselmeye başladı ve bunun sebebi stoklarımızın tüketilmesidir” dedi.

“Güven Bunalımı Yaşıyoruz”

Küçük küçük tedbirler alarak içerisinde bulunulan bu durumdan kurtulmanın mümkün olabileceğini savunan Nizam, “En büyük sorun güven bunalımı! Bir toplumda güven problemi oluşursa, örneğin tüketici marketçisine, marketçi tedarikçisine, halk devlete, devlet halkına güvenmezse o ülke maalesef çökmeye mahkûmdur” şeklinde konuştu.

“70’li Yıllarda Yemek Karşılığı Çalışıyorduk”

“1974 öncesi, 1963 yıllarını yaşadık. Ö dönemlerde insanların gelirleri hemen hemen aynıydı ve insanlar ayni şeyler tüketiyordu, sınıf katmanları bu kadar belirgin değildi ve insanlar daha mutluydu. Birbirlerine daha çok güveniyordu. Para değil yemek karışığına çalışıyorduk” diyen Nizam, o dönemlerde insanların mutlu olduğunun altını çizdi.

“Devlet Elini Taşın Altına Koymalı”

“100 çeşit temel gıda ve temizlik malzemesi bir evin %80 ihtiyacını karşılamaya yetiyor. Güven ortamının sağlanması, bunalımın giderilebilmesi için devlet bu 100 çeşit ürüne bir formül bulup kontrol altına alması gerekiyor” şeklinde konuşan Nizam, gerekirse denetimlerin yapılması önerisinde bulundu.

Nizam, “Şeker, pirinç, un, yağ, tuvalet kâğıdı, deterjan gibi ürünleri devlet ithal etsin ve bu ürünleri marketlere kendileri %10 kar ile tedarik etsinler. Belki biraz daha pahalı olacak fakat güven sağlanacak. Tüketici girdiği tüm marketlerde bu ürünleri ayni fiyata bulacak” diyerek0 devlet yetkililerine önerilerini sundu.

“Sattığımız Ürünü Yerine Koyamıyoruz”

Eski fiyattan alınan, stoku bulunan firmalar daha uygun fiyattan satış yapabilirken, yeni fiyattan ürün alan firmalar o fiyat üzerinden satış yaptığında “sende bu onda bu” krizi yaşandığına da değinen Nizam, insanların aklının marketçi hırsız mı? sorusunu getirdiğini söyledi.

Güven bunalımı çözülmezse toplumun ilerleme kat edemeyeceğini dile getiren Nizam, sattıkları ürünü yetine koyamadıklarını da vurguladı.


“İnsanlar Çocuklarına Nasıl Et Yedirecek?”

“Protein kaynağı, temel gıda ihtiyacı olan et halk için lüks! Kıbrıslının klasik pazar mangalları hayal oldu. İnsanlar kıymayı 200-250gr almaya başladı” diyen Nizam, dünyanın et krizini nasıl çözüldüğü konusunda da bilgilerini aktardı.

Yeni Zelanda, Avusturalya gibi ülkelerden donmuş et tedariki ile halka seçenek sunulduğunu ve yarı fiyatına satışlar yapıldığının altını çizen Nizam, “Hayvancı donmuş ete karşı fakat bir tosun oldu 50 bin TL, bir kilo kıyma 200-250 TL, bu halk bu eti nasıl tüketecek, evine, yemeğine, çocuğuna nasıl sağlayacak bu imkanı?” dedi.

“Tüketim zincirinin müşteriye bağlı ayağında biz marketçiler olduğumuz için halk bizi suçlu görüyor. Herkes birbirini suçlarsa çözüm bulamayız” şeklinde konuşan Nizam, devlet, üretici, tedarikçi, marketçi ve halkın bir birini anlaması gerektiğine vurgu yaptı.

Dar gelirli ailelere tüketim imkânı sunulması için üreticiler de düşünülerek çeşitlendirmeye gidilmesi gerektiğini savunan Nizam, fon konularının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

“Halk Ahmak Yerine Konmamalı”

Bu kadar yıldır marketçilik yaptığını, “Müşteriyi ahmak yerine koyan kendidir ahmak!” sloganını kendisi ile özdeşleştirdiğini ifade eden Nizam, fırsatçıların ancak kendisini kandırdığını, halkın ahmak yerine konmaması gerektiğinin altını çizdi.

Stoklarının el verdiğince ürünleri ucuza tutup, müşterilerini memnun etmeye çalıştıklarını ifade eden Nizam, müşterilerin fiyatları marketçilerden daha iyi bildiğini vurguladı.

Nizam, temel ihtiyaç ürünleri olmadığı taktirde pahalıcı görünmektense büyük bir fiyat farkı oluşan ürünleri satmamayı veya müşteriyi alternatif ürünlere yönlendirdiklerini söyledi.

“Toplumsal Çözüm Şart”

“Bir toplumda bir yangın varsa, herkes o yangının içerisindedir. Belki biri biraz daha fazla, biri biraz daha az yanar ama hepimiz yanarız” şeklinde konuşan Nizam, tüm meslek gruplarında sıkıntılar gözlemlendiğini, toplumsal çözümün sağlanması gerektiğini ve bu görevin hükümetin olduğunu kaydetti.

Güven bunalımının halkı içten içe kemirdiğini, bu ülkenin temelinin fiyatlardan çok güvenden geçtiğinin altını çizen Nizam, “Toplumda bozulmalar başladı ve bunun başlıca sebepleri güvensizlik ve maddi zorluklardır. Kapılarımızı bile kilitlemeden uyurken şimdi işyerlerimize gözlemci çalışanlar alıyoruz” şeklinde konuştu.

Satış raporlarında her gün eksiklerin olduğunu ve hırsızlıkların arttığını dile getiren Nizam, “Yerli halkta dahi bozulmalar başladı. Hiç beklenmedik insanlar hırsızlık yapıyor. Psikolojimiz bozuldu” şeklinde konuşarak, ya bu bunalımdan hep birlikte kurtulacağımızı ya da hep birlikte daha kötüye gideceğiz diyerek sözlerini noktaladı.

 

Haber / Tugay AÇIKYILDIZ

 

 

 

 

 

 

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu