Ülkemizde yaşananlar gündeminde aslında başlıca öncelik bulması gereken fakat gerekli ilgi ve alakayı görmediğine inandığımız kritik konuları ele almak için başlattığımız soru cevap serisinde ilk konuğumuz Atletizm Federasyonu Başkanı Ferhat Sakallı oldu.
Ülkemizde spor denince ilk akla gelen dallardan olup, Dünya genelinde büyük başarılar elde ettiğimiz atletizm dalı üzerine yapığımız röportajda federasyon başkanı Sakallı ile önemli konularda kritik ve sporcularımızın gelecek kaygısını ortadan kaldırmak için üzerinde durulması gereken önemli konular ele aldık.
Sakallı: Zamanında Yapılan Yatırımlar Yanlış Yapıldı
Dünya genelinde birçok farklı ülke ve daldan sporcular ile kıyasıya mücadele ederek büyük başarılara imza atan sporcularımızın çalışma atmosferlerinin diğer Dünya ülkelerine kıyasla yeterliliği konusunda yöneltilen soruda Sakallı: “Tesislerimiz var, zamanında gerekli yatırımlar yapıldı fakat bilirkişiler tarafından yapılmadığı için futbol sahalarının içerisine yapıldı. Bu bizim en büyük dezavantajımız” diye konuştu.
Esas amacı atletizm sporcularının gelişimi için idman yapma şansı sunmak olan tesislerin futbol sahalarının içerisine yapıldığı için bir müsabaka esnasında maalesef kullanılamadığını ifade eden Sakallı, bunun yanı sıra konser vb. etkinlikler gerçekleştiği zaman sahalar kullanıma müsait olmadığının altını çizdi.
“Bazen Kendimle Çelişiyorum!”
Bir zamanlar geleceğini spor üzerine inşa edip, geçimini bu şekilde sağlamayı hedeflediğini belirten Sakallı, “Bir dönem sporun bana kazandırdığı şey işsizlik oldu. Şuan bu umutsuzluğu yıkmak için bu göreve geldim. Sporcularıma ve ailelerine karşı sorumluluğum var. Bazen içimden tüm sporcularımı toplayıp sporu bırakın çünkü Kıbrıs’ta sizin için hiçbir gelecek yok demek geçiyor fakat onların gözlerindeki ışık, azim ve başarıları bana engel oluyor” şeklinde konuştu.
“Profesyonel Antrenörden Özgüven Desteği”
Sakallı, sınırlı kaynaklara sahip olmamıza rağmen eski milli sporcular başta olmak üzere, sporcu geçmişi olan, alanlarında profesyonel ve yaşanabilecek tüm olumsuzlukları yaşayıp senaryoları öngörebilme kabiliyetine sahip bir ekiplerinin olduğunun altını çizdi.
Böylesi bir ekip sayesinde en iyi öğrenim tekniklerini geliştirip sporcuları müsabakalara bu şekilde hazırladıklarını ifade eden Sakallı, kişisel sporlarda özgüven gelişiminin çok önemli olduğunu kaydetti.
Sakallı, “Bu tür bireysel spor dallarında başarı da başarısızlıkta büyük oranla sporcunun sorumluluğunda. Bu dallarda yarışan sporcularımız daha çok çözüm odalı, sorumluluklarını bilen ve özgüvenleri daha yüksek kişiler” şeklinde konuşan Sakallı, antrenörlerin desteği ile bu özelliği daha kolay keşfedebildiklerini vurguladı.
“Devletten Alınan Katkı Yeterli Değil”
Son yıllarda gittikçe büyüyen hayat pahalılığı, eş oranda düşen alım gücü ve maddi desteklerin yetersizliği üzerine devam eden röportajda Sakallı, “Katıldığımız en büyük müsabakalar genellikle Türkiye’de. Sürekli U16 ve U18 sporcularımızı bu müsabakalara götürüyoruz ve bu bizim için zor oluyor. Şanslıyız ki sporun içerisinde sporu bilen kişiler var, yok değil. Onların da desteği ile sporcularımız için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Devlet içerisinde kadrolarda kendilerine yardımcı olan çok iyi kişilerin var olduğunu ama konu hakkında bir bilgisi olmayıp her şeyi siyasete yoranlarda da olduğunun altını çizen Sakallı, “Siyasetin sporun bu kadar önüne geçmesine izin vermemeliler. Federasyon başkanı ve yönetiminin hangi siyasi partilere üye olduğunu sorgulamak yerine, spor ve sporcularımızın gelişimi için attıkları adımların sorgulanması esas alınması gereken unsurdur” dedi.
“Siyasetin Gerisinde Kalıyoruz”
Eski bir milli atlet olup sporcularımızın geçtiği yolları kendisi de deneyimleyen Sakallı, “Siyaset her zaman sporun önüne geçiyor, bu durumdan en büyük zararı sporcularımız görüyor” dedi.
Geçmişten günümüze olimpiyatlara, dünya şampiyonalarına, avrupa şampiyonalarına ve balkanlara birçok sporcu gönderdiklerini, bu başarıları göz önünde bulundurulduğunda en iyi tesislere sahip olması gereken atletlerimizin maalesef siyasetin her zaman gerisinde kaldığına vurgu yaptı.
“Sporumuzun Kendisine Ait Bir Bakanlığı Yok!”
Federasyonun maddi ihtiyaçlarını giderebilme konusunda muhatap ve bütçe sorununu dile getiren Sakallı, “Şöyle düşünün. Sağlık Bakanlığı’nın bütçesini Milli Eğitim Bakanlığı kullanabiliyor mu? Kullanamıyor çünkü bir bakanı var, sorumluluk alanı var. Muhatap alabileceğimiz bir spor bakanı olmadığı için aslında zaman kaybı kaldıramayan önemli durumlarda, bürokratik süreçlere takılıyor, zaman kaybı yaşıyor ve gerekli kaynaklara ulaşamıyoruz” şeklinde konuşarak bu konudaki sıkıntısını dile getirdi.
Gelecek Kaygısı
Federasyon ve sporcuların en büyük sorunlarından başlıca maddi yetersizlikler ve çarpık tesisleşme olduğunu aldığımız cevaplardan anladığımız röportajımızda, direkt olarak en büyük sorunun ne olduğu sorulduğunda ise alınan cevap trajik oldu.
“Sporcularımızın gelecek kaygısı” diye cevap veren Sakallı, “Bir sporcu antrenmanlarını yaparken hiçbir zaman gelecek kaygısı yaşamamalıdır” dedi.
Bir diğer noktada erkek sporcuların askerlik görevine değinen Sakallı, “Türkiye’de bu konu ordu milli takımı ile aşılıyor, biz sporcularımız müsabaka ve kariyerlerinden geri kalmaması adına Kıbrıs içinde bu konuya değindik, düşüncelerimizi anlattık fakat Güvenlik Kuvvetleri Komutanı sürekli değiştiği için çözüm bulamadık” şeklinde konuştu.
Spora ve sporcularına olan inancının ne kadar güçlü olduğunu vurgulayan Sakallı, “İddialıyım! Bunu her zaman söyledim ve söylemeye devam edeceğim. Takım sporlarına harcanan paraların tümü bireysel spor dallarına ve sporculara harcanırsa, 10 yıllık bir süre içerisinde olimpiyatlara en az 10 sporcumuzu yollarız” diyerek röportajımızı noktaladı.
Röportaj / Tugay AÇIKYILDIZ