16 Eylül’de 6 Bin 600 Öğrenci Ders Başı Yapamayacak!

2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılı başlıyor (!)…

02 Eylül Pazartesi günü, yeni Eğitim ve Öğretim yılının ilk günü. Öğretmenler, okul idarecileri ve eğitim çalışanları Pazartesi iş başı yaptılar.

Öğretmenler Yasası gereği, ispat-ı vücut görevlerini yerine getirerek, eğitim yılının bu ilk gününde okulların Öğretmenler Kurul toplantılarına katılarak, “ben göreve hazırım” dedi.

Okul idareleri ve müdürler, Öğretmenler Kurul toplantılarını yaparak, okullarının işleyişi ile ilgili programları ve planlamaları öğretmenlerle paylaştılar. Olması gereken şekli ile okulun ilk gün toplantıları yapılarak okul işleyişine yönelik hazırlıklar yerine getirildi.

KIBRISLI Gazetesi ailesi olarak, yeni Eğitim- Öğretim yılının öğrencilerimize, velilerimize, öğretmenlerimize, eğitim çalışanlarına, taşımacısından kantincisine tutun da tüm eğitim paydaşlarına sorunsuz ve güzelliklerle geçmesini dileriz.

2 Eylül Pazartesi okullarına giden ve yeni öğretim yılı hazırlıkları için çalışmaya başlayan öğretmenler, birçok okulda utanç tabloları ile ‘savaş’ veya ‘deprem’ sonrası görüntülerle karşılaştılar.

Bana gelen dönütlerde Orta Öğretim ve Mesleki Teknik Öğretime bağlı toplam 48 okuldan 6 okul tamamen harabe durumunda. Bu 6 okulun 16 Eylül tarihine yetiştirilmesi imkansız görünüyor.

Yine gelen bilgilere göre 5 okulda da durum kötü olmakla birlikte, hafta sonları dahil gece gündüz çalışılırsa bu 5 okul “16 Eylül’de öğrencilerin okula gideceği güne yetiştirilebilir” deniyor.

Yani orta öğretim ve liselerde toplam 48 okulun 11 tanesi yeni Eğitim ve Öğretim yılına, fiziki bina ve okul tadilat sorunları nedeniyle başlayamıyor.

Her okulda ortalama 20 sınıf bulunduğu ve yine her sınıfta 30 öğrencinin ders göreceği düşünüldüğünde, 6 bin 600 öğrencimiz 16 Eylül tarihinde ders başı yapamayacak veya “yaptı” gösterilerek zaman geçirtilecek.

7 bine yakın öğrenci ve velilerinin yeni eğitim yılına başlama motivasyonları ne olacak? Daha okula başlamadan bitecek mi?

 Motivasyon eğitimin önemli, psikolojik bir parçasıdır. ‘Eğitimde fırsat eşitliği’ ve ‘standart okullar’ terimi bu nedenle çok önemsenmektedir.

Diğer 37 okulda ise, birçok (boya, tamirat-tadilat) sınıf, laboratuvar ve atölyelerin hazırlanması devam ediyor. Yani işimiz yine inşallah ve maşallahla, okul idarecilerinin insanüstü gayretlerine kalmış durumda.

Peki, ama her yıl okulların hazırlanması neden hep böyle oluyor?

Hep yazdığım ve uyarmaya çalıştığım üzere, plansızlık, iş bilmezlik, zamanlama hataları, bütçe sorunları ve daha birçok sebep yıllardır söylenene gelmiş olmasına rağmen sonuç hemen hemen hep aynı kalmıştır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti, halkımız, Bakanlıklarımız bu planlamayı ya da bütçelemeyi yapmaktan bu kadar mı acizdir ki her yıl aynı sorunlar yaşanmasına rağmen bir arpa boyu yol alamıyoruz veya yol almamızı- ilerlememizi istemeyenler kimdirler?

Eğitim yılının açılacağı tarih, her yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirleniyor belirlenmesine de bu tarih için hazırlıklar, eksiksiz bir şekilde neden planlanamıyor?

Yeni eğitim yılı için okulların açılışının belirlendiği tarihten itibaren, geriye sayım cetvellerinin, planlamalarının oluşturulması gerekiyor.

Bilirkişilerle zaman cetvellerine uyumu gözetilerek yapıldığı takdirde, tüm okullar, öğretmenler, öğrenciler ve veliler; kısacası toplumun büyük çoğunluğu bu stresli döneme daha rahat girebilirler. Hatta daha ileri giderek okul bahçelerinin peyzaj çalışmaları ve sosyal alanların gençlere yönelik düzenlemeleri ile cazip hale getirildiği okullarla yıla başlasak olmaz mı? 

Bunu yapmaktan bizi kim engelliyor?

Yıllardır ısrarla böyle bir okul açılış planlamasını ve programlanmasını yapamayan bir Eğitim Bakanlığı ve nice Eğitim Bakanlarının koltukları işgal etmekten başka bir önceliği yok.

Buna ses çıkaran da yok.(iki eğitim sendikasını hariç tutuyorum)…

Yeni eğitim yılı için daha bilinmeyen, açıklanmayan ders programları, öğleden sonra okul olacak günler ve müfredatlarla, teknoloji ve uzay çağına hazırlayacağımız dersler. Daha bunlar tartışılmaya bile başlanmadı, bunlara daha zaman var diye düşünülüyor.

Yine yeni eğitim yılına ve okulların açılmasına, şehirlerimiz, belediyelerimiz, yollarımız, yaya geçitlerimiz. Okul çevre güvenliğinin nasıl sağlanacağı, elektriklerimiz, internetimiz ve trafik akış önlemlerimiz hazırlandı mı?

Hiç zannetmiyorum ama okulları açmak bu kadar geniş bir vizyonla bakarak tüm planlamaları yaparak bu döneme başlarsak, daha stressiz bir hayat sürdürebiliriz.

Ayrıca mevcut duruma bakarak bu yıl şehir içi yollar ve trafikte çok büyük trajedilerin de bizi beklemekte olduğunu bugünden söylüyorum.

 Tükenecek kıymetli zamanımız, dolar olarak ödeyeceğimiz mazot ve benzin harcamalarımız ve sinir sistemi harabiyetlerimiz şimdiden bizlere hayırlı olsun.

Ülkemize, gençlerine, velilerine, gelecek nesilleri yetiştirecek öğretmenlerimize kısacası toplumun büyük bir çoğunluğuna hizmetin bir bütün olduğunu düşünmeye başlamamız gerektiği; plan program ve emek harcamadığımız takdirde, daha da kötü günlere doğru evrilmeye devam edeceğimizi hatırlatmak isterim.

Güzel bir vatan, mutlu günler, mutlu şehirler, eğitime konsantre olmuş okul ve öğrenciler ile para ve sinirlerimizi kaybetmediğimiz bir trafik istiyorsak birlikte planlama yapmayı

ÖĞ-REN-ME-Lİ-YİZ…

Kalın sağlıcakla…

YAZI/ OZAN ÇOLİ