Dar Bir Grubun Mutluluğu Ülkenin İstikrarı Değildir

Benim gibi bir sürü kişi eminim ki yazmaktan, dillendirmekten usandı ama çoğunluk da tam tersi anlaşılan…

Efendim neymiş?

İstikrar…

Slogan da güçlüymüş de iyi propaganda sloganı olmuş.

Kimse bir şey diyemeden sloganı konuşur olmuş…

Öyle zannediyor bazıları belli ki.

Facebook’ta da yazdım.

Sanayi Odası ve Ticaret Odası Başkanları öyle buyurdu.

Ünal abimle istikrar gelmiş.

Daha 1 ay önce ekonomi Güney’e kayıyor, hükümet de önlem almıyor, önlem almalı diye ağlaşan Ticaret Odası Başkanı, geçen gün “Ünal Üstel ile ülke istikrarı yakaladı” dedi.

Haliyle tabii bende ‘elinizin goca körü’ dedim.

Demeye de devam edeceğim.

Slogan öyle bir sloganmış ki rakipler kendini ifade edemiyormuş ve sürükleniyormuş sloganın arkasında…

Az biraz bu işlerde mürekkep yalayan biri de olarak hemen belirteyim.

Slogan öyle bir slogan olmalı ki sizi rezil etmesin.

Sloganınızı, karşısına anti söylem gelemeyecek bir şekilde belirlemeniz gerekir.

Ünal abim tabii çokbilmiş propagandacıları tarafından madara oldu.

Geçmiş olsun.

Alay konusu olmak da böyle bir şey.

Tarih elbette Ünal Üstel’i hiç iyi anmayacak.

Tıpkı İrsen Küçük’te olduğu gibi.

O da aynı odaklar tarafından pohpohlanmış…

O da aynı odakların çıkarlarını korumaya çalışmış, onların çıkarları için adımlar atmıştır.

Nitekim makamdan gitti.

Hem de arkasında hiç iyi izler bırakmadan.

Kendi etraflarına ve Türkiye’deki iktidara yakın kişilere sağladıkları çıkar ve mutluluk, bir ülkenin istikrarı değildir.!

Bir çift söz de UBP’lilere…

Yaratılan bu durumdan, JUJU’lardan, rezilliklerden sorumlu sizlersiniz.

Olanı biteni, boynunuzu büküp kabullenerek izlemeyi seçtiniz.

İstikrarınızı alın da tepe tepe kullanın bakalım.

Günün sonunda başınızı duvarlara vurduğunuzda bizler de çok güleceğiz.

Zira bir grubun mutluluğunu bizlere istikrar diye yedirmeye çalışılmasının vebali sizlerin boynunadır. 

YAZI/ ARAL MORAL