EğitimManşetYazarlar

Her Beş Yetişkinden Biri En Temel Becerilerde Bile Yetersiz Kalıyor

OECD’nin 2023 Yetişkin Becerileri Araştırma Raporu'na göre, her beş yetişkinden biri en temel becerilerde bile yetersiz kalıyor.

OECD’nin 2023 Yetişkin Becerileri Araştırma Raporu’na göre, her beş yetişkinden biri en temel becerilerde bile yetersiz kalıyor. 31 ülkenin okuma-yazma, sayısal beceriler ve uyarlanabilir problem çözme yeteneklerinin değerlendirildiği çalışmada, sonuçlar oldukça düşündürücü. Eğitim sistemlerinin çıktıları, özellikle de hızla değişen dünyada adaptasyon gerektiren temel beceriler açısından, beklenen düzeyde değil.

***

2024 yılını geride bıraktığımız bu günlerde, ülkemizde eğitim adına 2024 yılı, kayıp bir yıl olarak tarihin sayfalarına yazılmıştır. Daha önce de defalarca yazdığım gibi, 2024 yılı Kıbrıs Türk Toplumu’nun eğitim tarihinde, çadırda eğitim, konteynerlarda eğitim, sahte üniversite diplomaları ve okulların UBP parti kurultayı nedeniyle bir hafta geç açılması gibi başlıklarla hatırlanacaktır.

***

2025 yılından umut etmeli miyiz? “Görünen köy kılavuz istemez.” 2025 yılı genel bütçede eğitime ayrılan pay göz önüne alındığında, bu yılın da öğretmensiz, hijyen malzemesi eksiklikleri ile konteyner okullarda devam edileceği, hatta zaman zaman okullarda kağıdın bile bulunamayacağı sorunlu bir eğitim yılının toplumu beklediği net olarak söylenebilir.

***

Dünyaya dönecek olursak, OECD’nin 16-65 yaş arasındaki yaklaşık 160 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği 2023 Yetişkinlerde Beceri Anketi, 31 OECD ülkesinde okuryazarlık ve sayısal becerilerin ölçüldüğü çalışmaya göre, teknolojik veya demografik açıdan hızla değişen dünyada yetişkinler başarılı olabilecek mi sorusunun cevabını aramaktadır. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bu konuda yeni bir araştırma yaparak yayınlamıştır.

***

31 ülkede, 160 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen araştırma, yetişkinlerin değişen dünyaya adapte olmalarını sağlayacak temel becerileri ölçmektedir. Temel beceriler arasında okuryazarlık, sayısal beceriler ve uygulanabilir problem çözme becerileri yer alıyor. On yılda bir yapılan bu değerlendirmelerin son sonuçları pek de istenilen düzeyde gelmemiştir. Son on yılda yetişkinliğe ulaşan bireylerin temel becerilerinde durağanlık ve gerileme yaşandığı görülmektedir. Araştırmaya göre her beş yetişkinden biri (%18) üç alanda da düşük performans göstermiştir. Başka bir ifadeyle katılımcı ülkelerde yetişkinliğe ulaşan bireylerin ortalama %18’i, yukarıda belirtilen üç alanın hiçbirinde en temel yetişkinlik seviyesine bile sahip değildir.

***

Yapılan çalışmaya göre, problem çözmede her üç alanda da başarılı olan ülkeler sırasıyla Finlandiya, Japonya, Hollanda, Norveç ve İsveç’tir. Bu ülkeler, yetişkin nüfuslarının ileri düzeyde becerileriyle öne çıkmaktadır. Yine aynı çalışmaya göre, OECD ortalamasının altında performans gösterdiği tespit edilen 11 ülke şöyle sıralanmıştır: İspanya, Portekiz, Polonya, Litvanya, Kore, İtalya, Macaristan, Fransa, Hırvatistan ve en sonda Şili yer almıştır.

Peki, ama Türkiye, OECD üyesi bir ülke olarak neden bu araştırmada yer almamıştır? Türkiye’nin mevcut eğitim sistemi ile bu araştırmaya dahil edilemeyeceği ortaya konmuştur. KKTC ise bildiğiniz sebeplerden dolayı bu araştırmada yer almamıştır.

Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Alcı’ya göre, Türkiye’nin eğitim sistemindeki sorunlar, merkezi sınav içerikleri nedeniyle derslerin sınıflara hapsedilmesi ve çoğunlukla teorik olarak işlenmesi, yaşamla ilişkilendirilmemesiyle açıklanabilir. Kültürel olarak da çocuklar aşırı korumacı ebeveynlerle büyütüldüğü için bireysel yaşam tecrübesi ve girişim azalmaktadır. Problem çözme becerileri bu nedenle gerilemektedir. Okuryazarlık ise diğer sorunlu alanlarımızdır. Okuma becerileri okulda akademik okumalarla sınırlı kalıyor. Ayrıca toplum olarak aile içerisindeki okuma alışkanlıklarının düşük olması bu alanda da ilerlememizi engellemektedir.

Okullarda yazma becerilerinde de durum farklı değildir. Sürekli seçmeli testlerin yoğunlukla kullanılmasından dolayı yazma becerilerimiz de oldukça gerilemiştir. Lise öğrencilerinin büyük bir kısmının bir dilekçeyi bile eksiksiz yazamadığını görüyor ve yaşıyoruz. Tüm bu göstergeler, eğitim sistemimizin sorunlu olduğunu göstermektedir. Prof. Dr. Bülent Alcı’nın belirttiği tüm bu veriler, KKTCeğitim sistemi için de geçerlidir. Sonuç olarak gelişen dünyada mevcut eğitim sistemleriyle dünyadan kopuk olduğumuz açık ve nettir.

OECD ülkeleri, araştırma sonuçlarına göre eğitim sistemleri konusunda uyarı almalıdır. Araştırma sonuçları, eğitim ve öğretim sistemlerinin temel becerileri edinme noktasında çabalarını artırması gerektiğini vurgulamaktadır. Rapora göre yükseköğretimde de beceri seviyeleri birçok ülkede azalmış veya durağanlaşmıştır. Rapor ayrıca, politika yapıcıların yaşam boyu öğrenme konusuna odaklanmalarının aciliyetine dikkat çekmektedir.

***

Sonuç olarak, ülkemizdeki eğitimde çağdışı yöntemlerin, gelişen dünya insanına göre büyük bir eğitim reformuna ihtiyaç duyulduğu ortadadır. Hızla değişen dünyada başarılı olacak bireyler yetiştirmek için yeterli temel becerileri çocuklarımıza ve yetişkinlerimize kazandıracak eğitim sistemlerini derhal uygulamaya almalıyız. Eğitimde “mış gibi” yapmaktan kurtulamazsak, geleceğimiz aydınlıktan çok karanlığa doğru evrilecektir.

Kalın sağlıcakla…

YAZI/ OZAN ÇOLİ

Diğer Haberler

Başa dön tuşu