Genel

KKTC’De Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı’na Komiteden Onay

Hukuk, Siyasi İşler ve Dış ilişkiler Komitesi, gündeminde bulunan “Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı”, “Yabancılar ve Muhaceret Yasa Tasarısı” ve “Evlilik Dışı Çocuklar Yasa Önerisi”ni görüştü.

Komite, ilk olarak gündeminde bulunan “Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nı görüştü ve söz konusu tasarıyı oybirliği ile onaylayarak genel kurula sevk etti. Komite, ikinci olarak “Yabancılar ve Muhaceret Yasa Tasarısı”nın genel görüşmesini gerçekleştirdi. Ardından “Evlilik Dışı Çocuklar Yasa Önerisi”ni ele alan komite, bahse konu yasa önerisinin genel görüşmesine devam etti. Hukuk, Siyasi İşler ve Dış ilişkiler Komitesi, gündeminde bulunan konular üzerindeki görüşmelerine bir sonraki toplantısında devam edecektir.

Komite’nin “Askerlik (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nı görüştüğü toplantısına davetli olarak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Koray Uğurluay ve Başbakanlık’tan Serap Destegül Redif, Bügem Kırgın; “Yabancılar ve Muhaceret Yasa Tasarısı” ile ilgili toplantısına, İçişleri Bakanlığı’ndan Emre Hacı, Emine Uzun, Çalışma Dairesi’nden Berhan Ongan ve Nüfus Kayıt Dairesi’nden Faika Tanoğlu; “Evlilik Dışı Çocukar Yasa Önerisi”nin ele alındığı toplantıya ise Evrensel Çocuk Hakları Derneği’nden Nurten Dayı, Laden Asilzade, Barolar Birliği’nden Sevilay Yıldırımer ve Sosyal Hizmetler Dairesi’nden Neşe Sevinsu katıldılar.

UBP Milletvekili Yasemi Öztürk Başkanlığında toplanan Hukuk, Siyasi İşler ve Dış ilişkiler Komitesi toplantısına, CTP Milletvekili Komite Başkan Vekili Doğuş Derya, UBP Milletvekilleri Oğuzhan Hasipoğlu ve İzlem Gürçağ Altuğra, CTP Milletvekili Asım Akansoy ve HP Milletvekili Ayşegül Baybars katıldılar. Toplantıya ayrıca UBP Milletvekili Menteş Gündüz ve Bağımsız Milletvekili Hasan Büyükoğlu katıldılar.

Askerlik ( Değişiklik ) Yasa Tasarısı’nın Genel Gerekçesi:

Pandemi haline gelen Corona Virüsü (Covid-19) nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu tarafından alınan tedbirler bağlamında Askerlik Yasası kapsamındaki bedelli askerlik yükümlülerinin, askerlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin ciddi sıkıntılar ortaya çıkmış ve/veya çıkacaktır. Buna bağlı olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşı olup bedelli askerlik hakkını elde etmiş ve/veya 31 Aralık 2022 tarihine kadar elde edecek olanlara yönelik, bu hizmeti yerine getirme şartlarının yeniden düzenlenmesi gerekliliği doğmuştur. Dünyayı etkisi altına alan pandeminin 2022 yılına kadar etkili olacağı ihtimalinden hareketle Yasa’da düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur.

Yasa’nın döviz olarak kabul edilen ödemelerinin, yapılacak değişiklik ile asgari ücret üzerinden hesaplanmak üzere TL olarak değiştirilmesi amaçlanmıştır. Böylelikle ödenecek miktar asgari ücret üzerinden hesaplanacak olup, döviz artışından kaynaklı ödemede yaşanan zorlukların önüne geçilecektir.

Bedelli askerlik hakkını elde etmiş ve/veya 31 Mart 2022 tarihine kadar bu hakkı kazanacak olan kişiler, yurt dışında 4 (dört) yıl çalışmış olma koşulu aranmaksızın ve 3 (üç) yıl çalışmış olması yeterli sayılarak, 31 Mart 2022 tarihine kadar ASAL Şubeye başvuru yaptıkları ve aylık brüt asgari ücretin 15 katı tutarında Türk Lirası ödedikleri takdirde (tercih etmeleri halinde) askerlik mükellefiyetlerini yerine getirmiş sayılıp bedelli hakkını kullanabilecekler.

Esas Yasada bedelini ödeyip hizmet süresini tamamlayanlar, 15 aylık mükellefiyet süresi geçtikten sonra terhis belgelerini alabilmektedirler. Bu bekleme süresi ortadan kaldırılarak bedelli askerlik yapan ve hizmet süresini tamamlayanlara hemen terhis belgesi verilmesi düzenlenmiştir.

Bu (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile yurt içinde doktoraya bağlı bedelli askerlikten yararlanacak olup, ASAL Şubeye başvurarak gerekli tecil işlemlerini zamanında yaptırmayanlar veya erteleme noksanı ve/veya yoklama kaçağı olmaları sebebiyle bedelli askerlik başvuruları reddedilenler veya her ne sebeple olursa olsun yüksek öğrenime bağlı bedelli askerlik hakkını kaybedenler, bu (Değişiklik) Yasasının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 (altı) ay içerisinde müracaat ettikleri takdirde bu haktan yararlanırlar.

İlaveten askerlik çağı içerisinde olanlardan, 45 yaşını doldurmuş olup, saklı, yoklama kaçağı, bakaya veya firar durumunda bulunanların,  31 Aralık 2021 tarihine kadar ASAL Şube’ye başvuru yaptıkları ve aylık brüt asgari ücretin 15 katı tutarında Türk Lirası ödeyerek iki hafta askerlik hizmeti yaptıkları takdirde askerlik mükellefiyetlerini yerine getirmiş sayılmaları da bu (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile düzenlenmiştir.

Yukarıdaki izahat ışığında Askerlik Yasası kapsamında bedelli askerlik mükellefiyetlerinin yerine getirilmesinde kolaylık sağlanması amacıyla bu (Değişiklik) Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.

Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın Genel Gerekçesi:

Ülkemizde ve tüm dünyada etkileri yaşanan Corona Virüs (Covid- 19) salgın hastalığı nedeniyle idari kuruluşların ve işyerlerinin kapalı olması, izin işlemlerinde aksaklıklara sebebiyet vermiş, “öğrenci, işçi ve ikamet izinliler” cezalı konuma düşmüşlerdir. Bunların yanı sıra ülkemizde yaşanan ekonomik krizden dolayı ekonomik çarkların çalışamaz hale gelmesi, buna bağlı olarak aile bütünlüğünün bozulması ve kaçak iş gücünün önüne geçilememesi nedeniyle Yasada bir takım düzenlemeler yapılması gerekliliği hasıl olmuştur.

Bu gereklilikler ise; ülkede izinsiz bulunmaları sebebiyle aleyhlerine para cezası tahakkuk etmiş yabancıların durumu, ülkeden çıkış yapmayanlara ziyaretçi izni verilmesi ve yurt dışından ülkeye giriş yapıp da 60 günlük vize verilmesi halinde ön izinden muaf tutularak işlem yapılması, izinsiz ikamet ettiğinin ve/veya izinsiz çalıştığının tespit edilmesi üzerine hakkında ihraç kararı verilen veya cezalı çıkış yapan yabancıların durumu, bunların eş ve çocuklarının durumu, cezalı durumda oldukları sonradan tespit edilen izinli yabancı kişiler ile, işlemleri tamamlanamayanların durumu ve mücbir sebeplerden dolayı süre uzatımı yapılması ile ilgili düzenlenmelerdir.

Bu bağlamda; daha önceden para cezası kesilmiş olsun veya olmasın izin almış ve/veya alamamış olanlar, ülkede bulunan ve geçmişe yönelik cezaya düşmüş olanları kapsayacak şekilde bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Keza, bu kişilerin eş veya 25 yaşından küçük bekar çocukları ve 18 yaşından büyük olan engelli çocukları da bu haklardan faydalanabilecektir.

Hakkında ikamet izni veya çalışma izninden dolayı ihraç kararı çıkanlar ve hakkında ihraç kararı çıkıp da uygulanamayan kişiler Bakanlığa başvurmaları halinde durumlarının değerlendirileceği düzenlenmiştir.

Yukarıda belirtilenler ışığında; işbu Yabancılar ve Muhaceret (Değişiklik) Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.

Evlilik Dışı Çocuklar Yasası Önerisi’nin Genel Gerekçesi:

“KKTC Cumhuriyet Meclisi, 6/1996 sayılı Yasa ile Çocuk Haklarına İlişkin Uluslararası Sözleşmeyi onaylayıp iç hukukumuzun bir parçası haline getirerek bu sözleşmenin giriş kısmında ifade edilen aşağıdaki düşünceleri paylaştığını ilan etmiştir:

“Birleşmiş Milletler Andlaşmasında ilan edilen ilkeler uyarınca insanlık ailesinin tüm üyelerinin, doğuştan varlıklarına özgü bulunan haysiyetle birlikte eşit ve devredilemez haklara sahip olmalarının tanınmasının, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu…”

“Birleşmiş Milletlerin, İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerinde herkesin bu metinlerde yer alan hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayırımlar dâhil hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip olduklarını benimsediklerini ve ilan ettiklerini…”

KKTC Devleti, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin onaylamakla, kendisini sözleşme metninde yer alan aşağıdaki hakları sağlamakla yükümlü kılmıştır:

“Taraf Devletler, bu Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler.” (Madde 2/1)

“Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir.” (Madde 3/1)

“Çocuk doğumdan hemen sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve doğumdan itibaren bir isim hakkına bir vatandaşlık kazanma ve mümkün olduğu ölçüde ana babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahip olacaktır.” (Madde 7/1)

“Taraf Devletler ana babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça ana babanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterirler.” (Madde 9/3)

“Taraf Devletler çocuğun yetiştirilmesinde ve gelişmesinin sağlanmasında ana babanın birlikte sorumluluk taşıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler. Çocuğun yetiştirilmesi ve geliştirilmesi sorumluluğu ilk önce ana babaya ya da durum gerektiriyorsa yasal vasilere düşer. Bu kişiler her şeyden önce çocuğun yüksek yararını göz önünde tutarak hareket ederler.” (Madde 18/1)

Meclisimizce kabul edilen BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bu ilkelerine mukabil,  yürürlükteki Fasıl 278 Evlilik Dışı Çocuklar Yasası, evlilik dışında doğan çocukların soydanlığının düzeltilmeden, soydanlığı düzgün olan çocuklarla aynı yasal statüye kavuşamayacakları temel mantığı üzerine kurgulanmıştır. Yasa’nın bu düzenlemesi, doğdukları anda anne ve babalarının evli olup olmadıkları kriteri üzerinden çocukların “soydanlığı düzgün olan – olmayan” “nesebi sahih – gayrısahih”  “meşru – gayrımeşru” gibi ayrımlara tabi tutulmasının temelini oluşturmuştur.

Bu onur kırıcı tanımsal ayırımların varlığı bile kabul edilemez iken; mevcut Yasa’nın çocukların kaydı, soyadı, velayeti ve/veya vesayeti, baba ile kişisel münasebet kurması, eğitim ve bakım masraflarının karşılanması gibi en temel konularda evlilik dışı çocuklara ilişkin ya farklı statüler tanımlayarak ya da hiçbir düzenleme içermeyerek ciddi bir ayırıma yol açtığı tecrübe edilmektedir.

Bu durumun, gerek yukarıda alıntısı yapılan hakları içeren Çocuk Hakları Sözleşmesi ile üstlenilen taahhütlere aykırı; gerekse yaşamakta olduğumuz çağdaki sosyal ve insani ilişkilerin gerekleriyle uyumsuz olduğu açıktır.

Bu Yasa ile evlilik dışında doğan çocuklara yönelik bu haksızlığı sona erdirme amacı güdülmüştür. Yasa, tüm çocukların doğum anından itibaren eşit olduğu fikri üzerine kurgulanmış ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan haklara ve evlilik içinde doğan çocukların statüsünü düzenleyen Aile Yasası’ndaki düzenlemelere paralel düzenlemeleri içermesi sağlanmıştır.’’

Diğer Haberler

Başa dön tuşu