ManşetÖzel Haberler

AVUKATLAR BELGELERLE KONUŞTU İNDİRİMSİZ AĞIR CEZA İSTEDİ!

Tanıkların dinlenmesinin ardından Mahkeme Heyeti, Savcılık mütalaası öncesi beyanda bulunan müşteki avukatlarını dinledi. 

Tanıkların dinlenmesinin ardından Mahkeme Heyeti, Savcılık mütalaası öncesi beyanda bulunan müşteki avukatlarını dinledi. 

Yaklaşık 15 müşteki avukatının dinlendiği duruşmanın bu bölümünde avukatlar olguları ortaya koyarak mahkemeden sanıklar hakkındaki taleplerini sıraladı…

İşte mahkemede ortaya konan olgular ve talepler….

İlk sözü Prof. Dr Çetin Arslan aldı. Arslan’ın ardından söz alan Avukat Gökhan Özdoğru, sanıkların “olası kastla” yargılanması gerektiğini vurguladı. Özdoğru, tüm mağdur aileler gibi kendisinin de enkaz yakınını kaybettiğini, günlerce enkaz başında beklediğini söyledi.

BOZKURT VE AİLESİ PİŞMAN DEĞİL, OLASI KASTLA YARGILANMALILAR

Sanık Ahmet Bozkurt’un “hiçbir hata ve kusurunun olmadığını beyan ettiğini, pişmanlık belirtisi gösteremediğini anlatan Özdoğru, diğer sanıkların da aynı tutum içinde olduğunu belirtti.

“TANIKLAR YALAN BEYANDA BULUNDU”

Otel çalışanları tanıkların beyanlarının tümünün yalan olduğunu belirten Özdoğru, “Efe ve Fatih Bozkurt’u kurtarmak için yalan söylediler. Bu tanıkların yalan ifade nedeniyle suç duyurusunda bulunulması gerek. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ediyorum” dedi.

KİP: SANIKLAR AYRI YERLERE TAHLİYE EDİLSİN, OLASI KASTLA YARGILANSINLAR

Özdoğru’nun ardından söz alan Avukat Rozerin Seda Kip, sanıklar aleyhindeki suçlamaların bilinçli takdirden “olası kastla” değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Avukat Kip, Bozkurt’un ifadesinde, Adıyaman’ın 4’üncü derece deprem bölgesi olduğunun belediye tarafından kendine iletildiğini söylemesinin bile “olası kast” olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Kip, davanın devamında sanıkların adliyede yüz yüze bulunmasını, sanıkların cezaevinde ayrı yerlere tahliye edilmesini talep etti.

Kip’in ardından Avukat Şerif Özgür Urfa söz aldı.

Urfa, sanıklarının sonuçları bile bile davrandıklarını otelde 72 kişinin hayatını kaybettiğini,  sanıkların aleyhine açılan davanın “bilinçli taksir” olarak nitelendirilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti.

“SORUMLULUĞU OLAN SİYASİLER DÂHİL HERKES YARGILANMALI”

Urfa, kamuoyunun bu davayı yakında takip ettiğini, burada verilecek kararın emsal teşkil edeceğinin altını çizdi. Sanıklar aleyhindeki suçun “olası kast” şüphesinin araştırılması gerektiğini vurguladı.

Sanıkların işlediği suça kamu görevlilerin de iştirak ettiğini, belediye yetkilisinden izin veren makamalara kadar herkesin suçlu olduğunu belirtti.

Anayasa’nın yaşam hakkını güvence altına aldığına dikkat çeken Urfa, İsias’ta 72, Türkiye’de 52 bin kişinin hayatını kaybettiğini ancak yargılanan kimse olmadığını vurguladı.

Urfa, kaçak kat inşaatına izin verenden, göz yumana kimin siyasiler de dahil kimin sorumluluğu varsa yargılanması gerektiğini belirtti.

Urfa, sonuç olarak mahkemeden “olası kast”şüphesiyle ek sorgu yapılmasını talep etti.

TUTUKSUZ YARGILANAN AİLE ÜYELERİNİN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ

Urfa’nın ardından Avukat Mustafa Arslan söz aldı. Arslan, sanık Ahmet Bozkurt’un yaşından dolayı tüm suçların onun üzerine atılmak istendiğini, tüm sabıkaların “olası kast”la yargılanması gerektiğini söyledi.

Arslan, tutuksuz yargılanan tüm yönetim kurulu üyelerinin tutuklu yargılanmalarını, tutuklu kişilerin de tutukluluk sürelerinin uzatılmasını talep etti.

SANIK BEYANLARI DA İHMALİ ORTAYA KOYDU

Arslan’ın ardından Avukat Emrah Genç söz aldı.

Genç, sanıkların beyanlarından binadaki “statik yükün artacağının” anlaşıldığını belirtti.

Genç, sanıkların inşaat aşamasından depremin yaşandığı güne kadar ihmallerinin bulunduğunu söyledi.

Genç, mahkemeden bir sonraki celsede sanıkların bizzat mahkemede hazır bulunmalarını ve tüm sanıkların olası kastla yargılanmalarını talep etti.

“CEZA İNDİRİMSİZ OLASI KASTLA YATGILANMA TALEBİ…”

Genç’in ardından Avukat Tan Okay, söz konusu depremin beklendiğinin uzun süredir beklendiğini, Ahmet Bozkurt’un pişmanlık duymadığını bu nedenle ceza indirimi almaması gerektiğini, tüm aile fertlerinin tutuklu yargılanmalarını, bir sonraki duruşmada mahkemeye getirilmelerini, tüm sanıkların olası kastla yargılanmalarını talep etti.

Okay, yaşanan acıların çok büyük olduğunu belirtti.

AVUKAT GÖKÇEHAN BELGELERLE KONUŞTU

Okay’ın ardından Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu söz aldı. Uzun bir konuşma yapan Koçoğlu, sanık beyanlarındaki çelişkilere dikkat çekti.

Koçoğlu, sanıkların tümünün olası kastla yargılanmalarını, ek savunma hakkı verilmesini, inşaatın yapımında iş kazası sonucu ölen işçinin adli rapor dosyasının istenmesini, otel müdürü tanık Cuma Tufan hakkında suç duyurusunda bulunulmasını (ilk beyanından sonra bugünkü duruşmada yalan söylemesi nedeniyle), sanıklarının hepsinin tutukluluklarını devamını, tutuksuz sanıkların tutukluluklarını, sanıklarının tutukluluk devamının halinde mahkemeye getirilmelerini, aynı cezaevinde tutulan sanıkların ayrı cezaevilerine gönderilmelerini talep etti.

Gökçehan’ın ardından Avukat Devrim Güngör üç avukat adına  söz aldı.

Güngör, sanıkların olası kastla yargılanmalarını talep etti…

AVUKAT TUNA İNŞAATTA ÇALIŞANLARA DA DAVA AÇILMASINI TALEP ETTİ

Güngör’ün ardından söz alan Mehmet Eren Tuna da diğer avukatlar gibi sandıkların olası kastla yargılanmalarını talep etti. Tuna, binanın yıkılmasının temel sebebinin “mesken olarak kullanılması planlanan binanın otel olarak değiştirilmesini gösterdi.

En başından beri çok büyük ihmallerin olduğunu vurgulayan Tuna, Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna işaret ederek,  binanın projeye uygun yapılmadığının tespit edildiğine dikkat çekti.

Tuna, Turizm Bakanlığı’na sunulan projeyle, bina projesinin karşılaştırılmasını talep etti. Tuna, iddianamenin birçok açıdan eksik olduğunu, iddianamenin de yeniden hazırlanması talep etti.

Tanıkların ortak çelişkilerinin, ortak kasıtları da ortaya koyduğunun altını çizen Tuna, Efe ve Fatih Bozkurt’un sorumlulukları yokmuş gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade etti.

Tuna, sanıkların sorumluluklarından kurtulmak istendiğini, bu binanın inşaasında görev yapan çalışanlar hakkında da dava açılmasını talep etti.

Savcılık mütalaası öncesi beyanda bulunan müşteki vekillerinden Deniz Özbilgin de, sanıkların olası kasttan yargılanmalarını talep etti.

Özbilgin, diğer meslektaşları gibi tüm sanıkların tutukluluğun devamını, diğer tanıkların ise tutuklanmasını istediklerini söyledi.

Ayrıca Özbilgin, bir sonraki celsede tüm tanıkların mahkemede hazır bulunmasını da istedi.

İNŞAATI AHMET BOZKURT KENDİSİNİN YAPTIĞINI SÖYLEDİ

Deniz Özbilgin’den sonra konuşam Avukat İlayda Kodik, meslektaşları gibi sanıkların olası kastla yargılanması gerektiğini söyledi.

Malzeme seçiminden demirlerin bağlanma biçimine kadar binada sorunların olduğuna dikkat çeken Kodik, Ahmet Bozkurt’un duruşma boyunca “inşaatı kendisinin yaptığını” söylediğine dikkat çekti.

Avukat Kodik, Ahmet Bozkurt’un kendisine sorulan sorulara doğru dürüst cevap veremediğini, kaçamak yanıtlarda bulunduğunu ve sürekli “bilmiyorum” diye konuştuğunu dile getirdi.

Sanıkların tutukluluk halinin devamını, diğer kişilerin de tutuklanmasını talep eden Kodik, mahkemeden “emsal” teşkil edecek bir karar çıkmasını beklediklerini söyledi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu