Öğretmen Mustafa Kadı ve İstismarın Gerçekleri!

Yazı/ Selda Bektaş 

Özel ders verdiği öğrencisine cinsel istismar ve cinsel saldırıdan suçlu bulunan 36 yaşındaki 7 yıllık öğretmen Mustafa Kadı hakkındaki karar dün Girne Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlandı.

5 yıl 9 ay hapse mahkum edilen Mustafa Kadı’nın yüzünde karar okunmasının ardından tebessüm vardı.

3 Aralık 2021 yılından beri hükümsüz tutuklu olarak cezaevinde bulunan Kadı, şartlı tahliyeye de başvurursa birkaç ay sonra dışarı çıkabilir…

Kararı Kıdemli Yargıç Mine Ozankaya okudu. Ozankaya, gerekçeleri, bulguları, ağırlaştırıcı nedenleri, Kadı’nın itirazlarını, doktor raporlarını ve şüphe götürmeyecek gerçekleri 2 saati aşkın bir sürede okudu.

Yaklaşık 1 saatlik aranın ardından da karar açıklandı. Özankaya, çocuk istismarlarında suçun yaygınlaştığına işaret ederek 6 yıla kadar hapis cezası öngörülen bu suçun mevcut yasa ile önlenemeyeceğine vurgu yaptı.  Yaygınlaşan bu suçlarda ibretlik cezalar verilmesi gerektiğinin altını çizen Ozankaya, “Ceza yasaları güncellenmelidir” dedi.

İstismar mağduru çocuklar bizlerin geleceği, ömürleri boyunca izler taşıyacakları bu travma ile yaşayacaklar, hayatları kabusa dönecek ve bunu yapan birkaç yılda elini kolunu sallayarak çıkacak. Üstelik bunu bir başka çocuğa yapmayacağının da garantisi yok!

Cezalar ne ibretlik ne de önleyici!

Gelin size mahkeme kararı okunurken altı çizilen bulgulardan birkaç örnek vereyim ve siz de 10 yaşında bir erkek çocuğuna cinsel arzusu uyanan bir pedofilinin birkaç yılda çıkmasının topluma ve geleceğimize nasıl zararlar vereceğini anlayın…

NE OLMUŞTU? MAHKEMEDE NELER İFADE EDİLDİ?

Çocuklara karşı işlenen her suçun cezasının cinayetle eşdeğere tutulması gerektiğini düşünüyorum. Bu davayı takip ederken, oldukça önyargısız haberler hazırladım. Hatta Mustafa Kadı mahkemede, “çocuk dershaneye gitmek için bana iftira attı.  Gönüllü ifadem baskı ve şiddet tehdidi ile alındı”  dediğinde bile davanın Savcısının gerçeklere nasıl ulaşacağını, masum bir insana zorla ifade imzalatılmasının toplum nezdinde adalete olan güveni nasıl zedeleyeceğini,  üzerinde kara bir leke ile masum bir insanın nasıl yaşayacağını sorguladım; polis karakollarında hücrelerde, sorgu odalarında kamera olması gerektiğini belirttim.

Mustafa Kadı’nın dünkü kararla,  2 suçtan yani “koruması altında bulunan 16 yaşından küçük çocuğa cinsel saldırı ve istismardan”  suçu sabitlenmiş oldu.  

Kadı’nın suçunu kabul etmemesi, en başta karakolda verdiği “31 çekmeyi öğretiyordum” şeklindeki ifadesine itirazı; tanık ifadelerine itirazı dava sürecinin uzamasına neden olmuş; duruşma içinde duruşmalar yapılmış, tanıklar sorgulanmış; 10 yaşındaki çocuk tanımadığı birçok insana defalarca yaşadıklarını anlatmıştı. Kadı’nın itirazları, suçların gerçekliğini şüphe götürmeyecek şekilde ortaya koydu.

KARAR SIRASINDA OKUNANLAR…

19 Kasım 2021’de aile ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevli memurun polis karakoluna şikayeti ile istismar gün yüzüne çıktı.

Aile, ablasını tanıdıkları Kadı’yla 10 yaşındaki çocuklarını kolej sınavlarına hazırlaması için kendi evlerinde özel ders vermesi konusunda anlaştı.

2 ayın ardından, çocuk deneme sınavına girdi. Ancak düşük not almıştı. Anne çocuğu ile bu konuyu konuşurken çocuk, “ Öğretmen iyi öğretmiyor penisime dokunuyor” deyince olay patlak verdi.

Aile dostları da o sırada evlerine gelmişti. Durum ortaya çıkınca Milli Eğitim Bakanı’nı aradılar, o da bakanlıktaki memura yönlendirdi.

Süreç böylece başlamış oldu.

Yargılama boyunca 11 tanık dinlendi; 7 emare mahkemeye sunuldu. Tanıklar arasında Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Erdem Beyoğlu’nun ifade ve raporu dikkat çekiciydi.

Beyoğlu, çocukla yaptıkları seanslarda çocuğun yüzde 99.1 doğru söylediğini, olayları kurgulamadığını, yaşına uyumlu olmayan cinsel bilgiye sahip olduğunu, çocukta sinir ve kaygı saptandığını, sanığın ise suçu sistematik bir biçimde profesyonelce gerçekleştirdiğini söyledi ve “ Başka müştekiler de olabilir. Araştırılsın” dedi.

SİSTEMATİK VE PROFESYONELCE…

Öğretmen Kadı’nın 2 aydır ders verdiği çocuğa son 1 ayda şiddetini giderek artırarak istismarda bulunduğu belirtildi mahkemede. İlk cinsel saldırı, spor eşofmanının içliğinin kendisini kaşındırdığını söyleyen çocuğun özel bölgesini kaşımasıyla başladı.

Daha sonraki derslerde çocuğa “mastürbasyondan” bahsetti. Sonra çocuğa dokundu, kendi ifadesi ile “çocuğa 31 çekmeyi öğretti”.  Daha sonraki süreçte, “bak senin penisin de böyle olacak” deyip, çocuğun parmağını sertleşen penisine dokundurdu. Müştekiyi soyunurken izledi. Sonrasında çocuğun makatına baktı. İstismar ve saldırı giderek şiddetini artırdı. Kadı tüm bunlar olurken çocuğa “sır olarak” saklaması konusunda telkinlerde bulundu.

Annesi, haftada 2 gün özel ders alan çocuğun, son zamanlarda sinirli olduğunu, uyurken özel bölgesini eliyle kapatarak uyuduğunu da söyledi.

Düşünün 10 yaşında bir çocuk!

Mahkemede, çocuğun olayın üzerinden 3 sene geçmesine rağmen, kronolojik olarak olayları detaylandırarak anlattığı ve hiç çelişmediği; çocuğun abartısız çelişkisiz tüm soruları yanıtladığı belirtildi.

Mahkeme ayrıca, sadece küçüğün şahadetiyle hareket edilmediğini, teyit edici çevre tanıkların şahadetlerinin de göz önünde bulundurulduğunu bildirdi.

Karar okunmadan önce daha birçok bulguya da yer verildi.

Kıdemli Yargıç Mine Ozankaya, çocuğun ömür boyu taşıyacak bir yara aldığının altını çizerken, çocuklara karşı işlenen cinsel suçlara verilen cezaların yetersizliğine dikkat çekti.

Ozankaya, pedofili suçlarının giderek yaygınlaştığı göz önüne alındığında üst sınırı 6 yıl hapislik öngörülen bu cezanın yetersizliğine, caydırıcı olamayacağına vurgu yaptı ve güncellenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Yazdığı bir köşe yazısından dolayı gazeteci Ali Kişmir 10 yılla yargılanırken, geleceğimiz olan çocukların hayatlarını çalan bu caniler birkaç yılda dışarı çıkacaklar.

Kim bilir anne sorgulamasa bu çocuğun başına daha vahim bir olay gelebilirdi…