ManşetSiyasetYazarlar

Ne İle Karşı Karşıya Olduğumuzun Farkında mısınız?

Bu soruyu herkesin her an aklında düşünmesi ve cevapları bulması gerekiyor. Ne ile karşı karşıya olduğumuzun, kaldığımızın farkında olmak için geç kalındı ama zararın neresinden dönersek de kâr saymamız lazım. Kıbrıslı Türkler ciddi anlamda kendi ülkesinde yurtsuzlukla karşı karşıya.

Bu soruyu herkesin her an aklında düşünmesi ve cevapları bulması gerekiyor.
Ne ile karşı karşıya olduğumuzun, kaldığımızın farkında olmak için geç kalındı ama zararın neresinden dönersek de kâr saymamız lazım.
Kıbrıslı Türkler ciddi anlamda kendi ülkesinde yurtsuzlukla karşı karşıya.
Anlatılan bir hikaye vardır. Doğru yalan bilmiyorum.
1960 ortaklık cumhuriyeti kurulduğunda devlet işlerinde (başka yerlerde olduğu gibi) nüfus oranı çerçevesinde 70-30 denklemi oluşturuldu.
Rumların zenginlerinden Lanidis (ismini yanlış yazdıysam affola) bunu duyduğunda dönemin Rum liderliğine “Siz deli misiniz? Ne demek 70’e 30…! İstisnasız bütün Kıbrıslı Türkleri memur yapın. Yapın ki ekonomik hayat içerisinde yer alamasınlar” dediği söylenir.
Bu anlatılan hikaye eski ama hayat bulması yeni.
Bugün Kıbrıslı Türkler ekonomik hayatın içerisinde giderek kayboluyor. Bir çok sektör yabancı sermayenin eline geçmiş ya da geçmekte..
Bunları söylerken elbette kimseye düşmanlık güdecek değilim.
Beni tanıyanlar böyle bir insan olmadığımı bilir elbette.
Ancak….
Bugünkü iktidar anlayışının buna son sürat çanak tuttuğu bir ortamda genç bir girişimcinin ya da küçük bir işletmenin bu koşullar içinde ayakta kalması, iş yapması, girişim yapması imkansız.
(Her ne kadar kendinin olmasa da) Kıbrıslı Türkler topraksız kalma yolunda son sürat gidiyor.
Ekonomik hayatta yer bulmakta zorlanıyor.
Kendi yurdunda yabancı gibi hissederek…
Aslında yaşam şansı bırakılmayarak ciddi bir buhranın içinde sürükleniyor.
Efendim “seçim olursamış ne olacak?”
Bir kaç cümleyle özetleyelim.
Bir kere tüm amacı rant, talan ve cebe indirme olanl iktidarın gitmesi gerek.
Ne yapmalı?
Bir kaç örnek vereyim.
3-4 yılda bir, çalışma izinli kişileri 6 aylığına ülkesine geri gönderecek. Tıpkı Güney Kıbrısta’taki gibi.
Vatandaşlıklara çizgi çekecek.
Asgari ücreti en düşük memur maaşına endeksleyecek.
Özelde sendikalaşmayı zorunlu kılacak. Tıpkı Güney Kıbrıs’taki gibi.
Vergilendirmede etkin denetim getirecek.
İhtiyat Sandığı ve Sosyal Sigorta yatırımını kaçıranların boğazına çökecek.
Üçüncü dünya ülkelerinden öğrenci getiren üniversitelerden her öğrenci başına 1000 dolar ya da Euro teminat mektubu zorunluluğu getirecek.
Ülkede ciddi anlamda başını alıp giden tarikalanmaya karşı durup, hepsini tek tek kapatacak…
Bunları korkusuzca yapcak bir hükümet.
Tabiri caizse bize ‘Kamikaze Hükümeti’ gerek….

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu