ManşetTurizm

2024 Turizm Sektöründe Yaraları Sarma Yılı

2024 yılında, dünya genelinde turizm sektörü ve uluslararası seyahat rakamlarındaki canlılığın Covid-19 pandemisi öncesine geçeceği tahmin ediliyor.

2024 yılında, dünya genelinde turizm sektörü ve uluslararası seyahat rakamlarındaki canlılığın Covid-19 pandemisi öncesine geçeceği tahmin ediliyor. Bu yazımda, Rusya – Ukrayna ve İsrail – Filistin arasındaki krizin olası bir savaşa sebep olabileceği konusunu işlediğim geçen yazıma karşıt olarak turizm kuruluşlarının rakam ve istatistiklerinden de örnekler vererek turizm sektörü adına umut dolu bir imaj çizmek istedim.

Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre turizm sektörü, geride bırakmaya hazırlandığımız 2023 yılının Covid-19 pandemisi öncesi seviyelerin %80-95’ine ulaştığı ve 2024’te de 2019 seviyelerini aşması beklendiği yönündedir. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin Oxford Economics işbirliğiyle yürüttüğü ve bu yıl yüksek turizm sezonu içerisinde gerçekleştirilen araştırma, onlarca ülkenin 2019 seviyelerini aşmayı başardığını göstermektedir. Aynı araştırma, 2024 yılında ise beklentileri arşa çıkarmaktadır. Dünya çapındaki 185 ülkenin neredeyse yarısı ya tamamen pandemi öncesi seviyelere ulaşacak, ya da yılsonuna kadar tam iyileşmenin %95’i içinde olacak.

Uzun süreli seyahat kısıtlamalarının uygulandığı ve özellikle aralarında Çin’in de olduğu ülkelerin Ocak ayından itibaren sınırlarını yeniden açacak olması, sektörü ilerletecek ve gelecek yıl salgın öncesi seviyelere gelinmesini sağlayacak. Uluslararası ziyaretçilerden gelen harcamalar 2022’de %82’lik rekor bir artışla 1,1 trilyon dolara ulaştı; bu da uluslararası seyahatin yoluna girdiğini göstermektedir. 2022 yılında turizm sektöründen elde edilen rakamın ise bir önceki yıla göre %22 artarak 7,7 trilyon dolara ulaştığı görülmektedir.

Tüm bu iyimser varsayımlar karşısında geçen sene, World Travel Market – Londra Endüstri Raporu’nda yer alan yaklaşık 250 katılımcıdan oluşan küresel bir anketin % 33’üne ait görüşe göre, 2024 yılının 2019 rakamlarına dönmek için erken olup, asıl iyileşmenin 2025 yılında yaşanacağı yönündedir. Dünya genelinde artan nüfusa ve ekonominin sürekli değişkenlik göstermesine bağlı oluşan geçim sıkıntılarına ek olarak, kaynak maliyetlerindeki artış ve ortaya çıkan savaş senaryoları gibi potansiyel krizler de göz önüne alındığı zaman Covid-19 yaralarının sarılıp rakamların normale dönmesi aslında sektör açısından gayet yeterlidir. Covid-19 döneminde turizm sektöründe gerçekleşen istihdam kaybı (dünya genelinde 70 milyon kişi) ve ülkemizde de görülen en temel sıkıntı olan kalifiye eleman eksikliğinin de giderilmesi beklenmektedir.

Ülkemiz turizmine değinmişken 2019 öncesi rakamları yakalamak aslında ülkemiz açısından da çok zor değil.. Bununla birlikte Booking.com gibi bir markanın Türkiye’de kapatılması (Kuzey Kıbrıs’ta ise Türk Malı koçanlı arsalar dışındaki otellerin siteden çıkarılacak olması) ve online rezervasyon sitesi olarak ETS (Odamax), Otelz, TatilBudur gibi sitelerin öne çıkması (Kuzey Kıbrıs’taki otellerin hala bu sitelere adapte olamamış olması küçük bir problem) dolayısıyla, öne çıkan bu siteler üzerinde otellerde yer alan ve rezervasyondan sorumlu personele ciddi bir eğitim alması sağlanarak potansiyel online marketi canlandırmak adına ciddi adımlar atılmalıdır. Sektördeki belirsizlik nedeniyle bu gibi sitelerde, seyahat edecek olan potansiyel ziyaretçilere esnek iptal ve iade politikalarından daha fazla yararlanma fırsatı tanınabilir.

Havalimanımız ilk etapta bir Casinolar show room’u edasından çıkarılıp turistik ürünlerin (örneğin tarihi Girne Antik Limanı) de sergilendiği ve bu ürünlerin ziyaretçilerin ilgisini çekecek şekilde bir dekor düzenlemesine gidilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bu gibi tanıtımlarla ülkeyi ziyaret eden turistler, yerel kültürü deneyimlemeye ve otantik yerel aktivitelere katılmaya daha fazla ilgi gösterebilir.

Girne Belediyesi Turizm Komitesi Başkanı bir meclis üyesi olarak, Girne’de düzenlenen KyreniaFest23 tadında festivallerin ülke genelinde artışının teşvik edilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Eylül ayının başından itibaren başlayıp, Ekim ayının neredeyse sonuna kadar devam eden ve köy festivalleri, tiyatro ve konser gibi çeşitli etkinlikleri içinde barındıran bu tip organizasyonlar turizmin yıl boyunca aktif olmasında önemli bir rol oynamaktadır. Emitt gibi uluslararası fuarlarda tanıtımın hem ülkemiz hem de kentlerimiz açısından çok önemli olduğunu ve Go to Kyrenia, Visit North Cyprus gibi platformların turizmle ilgili devlet organları ve özel kurumlar tarafından daha fazla destek görmesi gerektiğini düşünüyorum. Benzer bir konuda, Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Çakır abimin Murat Başkana ‘Sponsor lazım, sosyal medyada bombala (yani bir paylaşım yap) başkan’ diye ciddi ciddi tavsiye verdiği gün dün gibi aklımdadır.

Cittaslow gibi üyeliklerle, ülkemizdeki sürdürülebilir turizm örnekleri artırılabilir. Turistlerden önce turistik tesislerin ve kentlerin çevre bilincinin artarak, sürdürülebilir ve ekolojik olarak bilinçli destinasyonlara olan talebin artırılması hedeflenmelidir. Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelecek ziyaretçiler için ulaşım yolları yenilenmeli, konaklama tesislerindeki standartlar yükseltilerek erişilebilir turizm potansiyelinden faydalanılmalıdır. Lefkoşa’da Surlariçi Zahra Sokak’ta yapılan düzenleme örneği, Girne’de planlandığı gibi Bandabuliya’da ve ülkenin çeşitli yerlerinde artırılırsa, çevreye ve tarihimize sahip çıkılırsa bunun meyvesini en başta turizm sektörü yiyecektir. Unutulmamalıdır ki bu ülke gastronomik, kültürel, doğal (3S Turizmi) ve tarihi olarak çok zengin bir ülkedir ve tek çare kumar değildir…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu