Her yıl sonuna doğru bütçe görüşmeleri başlar.
Günlerce, saatlerce, sabahlara kadar süren tartışmalar, konuşmaları sürer gider.
Yazımın başında belirteyim.
Durup da daire daire, kalem kalem bütçeyi ele alıp da bir ton yazı yazacak değilim.
Sonuçta ‘kerameti kendinden menkul’ bir hükümetin bütçesinin ne olup olmadığını yaşayarak görenlerdeniz; hepimiz.
Bu bütçe, istihdam bekleyen, hayatı kolaylaştırılması gereken engelli vatandaşlarınızın bütçesi değildir elbette.
Ve de ciddi rahatsızlık geçiren ve mutlaka rahatsızlığıyla ilgili ilacı da alması gereken vatandaşlarımızın da.
Hele kalp hastası, kanser olan insanımızın hiç ama hiç değil.
Ve dahi sosyal yardımla geçinen, bir göz evde kalanların da.
Geçtiğimiz günlerde Namık Kemal Lisesi’nde konteyner sınıfı su alıp da ayakları, kıyafetleri sırılsıklam olan genç arkadaşımızın da bütçesi değildir bu bütçe.
Olsaydı zaten o koşullarda, o ‘sınıfta’, o soğukta, o halde eğitim görmezdi elbette.
Gece trafikte, sokak lambaları çalışmadığı için kör karanlıkta, kelle koltukta gideceği yere gitmeye çalışan bizlerin bütçesi bu bütçe değil.
Bu listeyi daha da uzatabilirim.
Her gün etrafımızda yaşadığımız, gördüğümüz, okuduğumuz, izlediğimiz olaylardan – haberleden bir derleme yapacak olsak ferman olur.
Kimin, kimlerin bütçesi olmadığından bahsettim bahsetmesine de, kimin / kimlerin bütçesi olduğunu da belirteyim ki resim daha da net olsun
Bir kere bu bütçe en başta, makam arabasıyla ülkeyi yüzlerce kez tavaf eden Ersin beyin bütçesi.
Ve de ha bire yurt dışına giden Ersin beyin.
Bitmek bilmez teşviklerle durmadan paraya boğulan, zenginliklerine zenginlik katan memleketteki 3-4 ailenin bütçesi bu bütçe.
Her yıl vergi beyanlarında adı listede en altlarda olan ultra zenginlerin bütçesi.
Devam edelim..
Kurultay hazırlığı yapan ve bu uğurda ‘her şey mübahtır’ deyip sağa sola istihdam dolduran Ünal beyin mesela.
Partili vekile peşkeş çekilen, 3-4 kez miktarı artırılan Girne Antik Liman restorasyon işlerinin bütçesi mesela.
Hiç bir şey olmasa bile bir Ferrari’ciğin bütçesi elbet bu bütçe..
Doyumsuzluğun, sömürünün, kamu kaynaklarının acımasızca tüketilmesinin bütçesi…
Ha bir de…
Şikayet edip edip her seçim dönemi tekrar tekrar kandırıldığını bilerek aynı hatayı tekrarlayan bu ehalinin bütçesi.
Sonra gel de hayır bekle….
