“Devlet” Denen En Büyük Örgütlenme Neden Kurulmuştur?
"Devlet organizesi içerisinde eğitimdeki politik planlamalar, geleceğin nasıl şekilleneceğinde belirleyici olacaktır. "
Merhaba!
Değerli Okurlarımız,
Yazı dizime başlarken kendimi sizlere tanıtmak istiyorum…
Eğitim alanında yaklaşık otuz yıl çeşitli düzeylerde, kurumlarda ve okullarda öğretmen, Md. Muavini, sendika temsilciliği ve yöneticiliği yaparak eğitim projeleri üzerinde çalıştım.
Aynı zamanda finansal kurumlarda ve birden çok sosyal amaçlı sivil toplum örgütünde yönetim ve gönüllü çalışmalar yürüttüm. Halen bu alanlarda faaliyetlerime devam etmekteyim. Özellikle eğitim, gençler, öğretmen hakları ve okullar konusunda dinamik ve sürekli bir paylaşım içerisinde bulunmak, topluma ve eğitime katkıda bulunmak en büyük arzum ve isteğimdir.
Köşe yazarlığına başlarken, ülkemizdeki köşe yazarlarının sayısının her geçen gün arttığını görüyorum. Bu artış, farklı konularda ülkemizin nabzını tutmak ve toplumun siyasi, sosyokültürel yapısına katkıda bulunmak açısından önemlidir. Bu bağlamda, ülkemiz için bir kazanç olduğu kadar, sesini geniş kitlelere duyuramayan kesimler için de bir fırsat sunmaktadır.
Köşemin adı “Kamusal Eğitim”…
Kamusal Eğitimi anlamak için daha geniş yapıları incelemek gerekmektedir. Bildiğiniz üzere, halkımız uzun yıllar mücadeleler vererek kendi kendini yönetme isteğini 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini kurarak gerçekleştirmiştir.
Peki ama “devlet” denen en büyük örgütlenme neden kurulmuştur?
Dünyaya baktığımızda, devletin kuruluşunda halkının beklentileri olduğunu görürüz. Güvenlik, adalet, eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme ve ekonomik yapılanma gibi konular her halkın önceliklerine göre şekillenir. Bunların içinde, tüm diğer beklentileri şekillendiren ve etkileyen eğitim başlığı gelir. Devlet organizesi içerisinde eğitimdeki politik planlamalar, geleceğin nasıl şekilleneceğinde belirleyici olacaktır.
Geleceği beklentiler doğrultusunda şekillendirecek, reel ve bilimsel eğitim planlamaları yapmak için temelde bazı istatistik verilerini kullanmak gerekmektedir. Bunların en başında ülke üzerinde yaşayan vatandaş ve nüfus bilgileri gelir (yaş grupları ve çağ nüfusu gibi).
Eğitim kurumlarının planlanması ve kaynakların nüfus verilerine dayalı sürdürülebilirliği, eğitim kurumlarına ve kaynaklarına ülkenin kalkınma planlarına göre yeniden yapılandırılarak yola devam edilmesidir. En önemlisi de tüm bunların toplumda iyi tartışılarak ortak bir uzlaşı ile yapılmasıdır.
Eğitimde ortak uzlaşı, yaşanan kaotik durumların son bulmasına en büyük çözümdür.
Halkımızın ekonomik kalkınması, ülke halkının, kişisel ve toplumsal gelişmesine bağlıdır. Hedeflenen gelişmişlik düzeyine ulaşacak insanı yetiştirmek eğitimin işidir.
Haftaya kamuoyunu daha uzun bir süre meşgul edecek gibi görünen güncel bir konu ile devam edeceğim.
Gelen haftaki konumuz, “Meslekler, İtibar ve Sahtekarlıklar”…
YAZI/ OZAN ÇOLİ
