EğitimManşetÖzel HaberlerYazarlar

Devlet Okullarında Amaç, Hedef ve Nitelikli Eğitimden Neden Vazgeçildi?

KKTC’de eğitim müfredatları, bazı alanlarda hayatın kendi pratiğinden kopmuş, yerel üretimi ve çalışma hayatını desteklemekten uzak, kendi coğrafyasını ve toprağını bilmeyen, gittikçe edilgen karakterde insan yetiştirir hale gelmiştir.

Kamu okullarında nitelikli kamusal eğitime ulaşmanın ana unsuru nitelikli öğretmendir.

Nitelikli öğretmene ulaşmak için öğretmenlerin yetiştirilmesinden istihdamına, mesleği ile ilgili çalışmalarına, kendini süreç içerisinde geliştirebilmesine ve aslında tüm bunların karşılığında en önemli unsur olan hak ve mesleki statüsünün korunmasına önem verilmelidir.

Son dönemlerin modası topluma hiçbir faydası olmayan, yasa dışı bir şekilde siyasi, eş dost ve çıkar uğruna, pedagojisi bulunmayan, sınavla konusunda nitelik aranmadan öğretmenlerin alınması, yurt dışından kültür ve coğrafya farklılıkları bulunan ithal öğretmenlerin tercih edilmesi, aynı işi yapan öğretmenler arasında haklar bakımından farklılıklar yaratarak öğretmenleri bölme ve yönetme istemleri, öğretmen statüsünde itibarsızlaştırmayı körüklemektedir.

Ayrıca sayıları her geçen yıl artan geçici statüdeki öğretmenlerin yaygınlaştırılması eğitimde niteliği etkilemektedir.

 Kamusal Eğitimde yukarıda belirttiğim ve daha birçok konuda nitelik düşürülürken, öğretmenler eğitim dışında yüzlerce konu ile meşgul edilmekte, sonucunda da “tüm gün çalışırsa eğitim düzelir” denerek bilim ve ilim dışı öğretmenleri ve çocuklarımızı yetersiz okullara, sınıflara hapsederek edilgen karakterli insana dönüştürmeye mi çalışılmaktadır?

 KKTC’de eğitim müfredatları, bazı alanlarda hayatın kendi pratiğinden kopmuş, yerel üretimi ve çalışma hayatını desteklemekten uzak, kendi coğrafyasını ve toprağını bilmeyen, gittikçe edilgen karakterde insan yetiştirir hale gelmiştir.

 Oysa Anayasamız, yasalar ve tüzükler Kıbrıs Türk Eğitim Sistemini çağdaş, laik, bilimsel, demokratik, parasız ve kamusal bir nitelikle tanımlamaktadırlar.

Kamusal, ücretsiz ve nitelikli eğitim, seçmeci- elemeci sınavların yaygınlaştırılması ve tek alternatif yapılması, özel dersi, dershaneleri teşvik etmiş, parasız ve nitelikli eğitimi yok eden ezberci bir sistem ile eğitim paralı hale getirilmiştir.

 Oluşan bu yapı kabul edilemez olmalıdır.

 Eğitim Bakanlığının yapısı sorunları çözemez hale getirilmiş hantal bir yapıdadır. Bakanlıkta teknik çalışmalar, geliştirme, denetleme, istatistikî verileri toplama ve analiz etme, yorumlama gibi eğitimde gelişmeyi sağlayacak çalışmaları yapabilecek tüm kadrolarda eksiklikler vardır kalan kadrolu memurlar ise iş yükü ile boğuşmaktadırlar.

 Nitelikli Eğitim için tüm paydaşlar ve toplumla birlikte bir uzlaşıya varılmalıdır.

 “21. Yüzyılda nasıl bir insan? Nasıl bir toplum ve gelecek istiyoruz?” Soruları ile başlayıp, çağ nüfusunun bilineceği, altyapıları tamamlanmış standart okul türlerinin olacağı; müfredatları belirlenmiş, güvenlikli, sağlıklı binalarda, yeterli spor, sanat, kültürel alanları, kantin, kafeterya ve bahçelerinin bulunduğu okullar yaratarak, statü sorunlarından kurtulmuş nitelikli öğretmenlerle, Devletin, toplumun aslında hepimizin istediği kamusal nitelikli eğitim anlayışına ilk adımları atmış oluruz.

YAZI/ OZAN ÇOLİ 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu