EğitimManşetÖzel HaberlerYazarlar

Eğitimde Süre Tartışmasına Öğretmenler ve Okul İdarecileri Ne Diyor?

Eğitim sistemimizin ihtiyaç duyduğu, herkes tarafından bilinen sorunların çözülmesi gerekli dönüşüm planlamalarından uzak bir eğitim yılını daha tamamlıyoruz.

2023-2024 Eğitim ve Öğretim yılının sonuna geldiğimiz bugünlerde,  KTOEÖS’ün eylemler ve grevlerle “Ben yaparım olur. İcraatın başındayım” diyen Eğitim Bakanı arasındaki mücadelelere sahne olmuştur.

Eğitimde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen büyük fotoğrafı görmek istemeyen, uzlaşmadan uzak, verimsiz, sorunlu ve sonuçlarının nereye varacağına dair herhangi bir öngörüsü de bulunmayan bir Eğitim bakanı…

Eğitim sistemimizin ihtiyaç duyduğu, herkes tarafından bilinen sorunların çözülmesi gerekli dönüşüm planlamalarından uzak bir eğitim yılını daha tamamlıyoruz.

Bugünlerde en çok merak ettiğim de ülkemizde yaşanan ve eğitim sisteminin ne kadar kırılgan olduğunu yaşadığımız sahte diploma skandalları (bu süreçte aklıma hep o şarkı gelirdi – burada her şey sahte dostum-) sonrasında okullarda, bu yıl da ölçme değerlendirme süreçlerine müdahale gelecek mi?

 Bakanlık kanalı ile müdahale gelip gelmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.

Sahte diploma skandallarından sonra yazılan yazılar ve yapılan değerlendirmelere rağmen ders alınmayarak okulların ölçme değerlendirme süreçlerine ve sınıf geçme sınav tüzüğüne Eğitim Bakanlığı veya Bakanlar Kurulu kararı ile müdahale gelirse, işte o zaman o şarkı gerçek olur; yozlaşma tavan yapmaya devam eder.

Biz konumuza dönersek,

KTOEÖS tarafından 2023-2024 Eğitim ve Öğretim yılında, tek taraflı olarak uygulamaya konulan yeni program -Pazartesi ve Salı günleri öğleden sonra ders- ile ilgili “Eğitimin Değerlendirilmesi” başlığıyla yapılan ve okullara gönderilen ankete öğretmenler ve okul idarecileri de katıldı…

Anket sonuçlarına göre öğretmenler ve okul idarecilerinin verdiği cevaplar, programda  yaşanan sorunları açıkça ortaya koyuyor…

1-Okulunuzun fiziki alt yapısının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Bu soruya öğretmenlerin % 93.3’ü “hayır” derken, okul İdarecilerinin % 90.9’u ise “yetersiz” cevabını verdi.

  1. Öğrencilerin uygulamaya konulan yeni program ile okula ilgi ve motivasyonları nasıl etkilenmiştir?

Öğretmenlerin % 76.9’u ilgi ve motivasyonlarının “olumsuz” etkilendiğini belirttiler…

3.Uygulanan yeni programın, öğrencilerin akademik başarısını artırdığını düşünüyor musunuz?

Bu soruya öğretmenlerin % 96.2’si “hayır” cevabını verirken, okul idarecileri de % 95.5 oranı ile “hayır” cevabını verdi.

4.Uygulanan yeni programın öğrencilerin sosyal ve duyusal gelişimine katkı sağladığını düşünüyor musunuz ?

Bu soruyu öğretmenlerin % 90.8’i “hayır” yanıtını verirken, okul idarecilerinin de % 86.4’ü “öğrencilerin gelişimine katkısı olmadığını” belirttiler.

5.Okullarda öğlen aralarında yaşanan sorunlar nelerdir?

Bu soruya genel olarak, “öğrencilere sağlıklı, güvenli ve hijyenik bir ortamda öğle yemeği sunmak için gerekli alan ve imkanlar oluşturulmamıştır yanıtları” verilirken, öğretmenler % 92.1 oranında “öğle yemeği için gerekli alanlar ve maddi imkânlar oluşturulmamıştır”; okul idarecileri de % 81.8 oranı ile “gerekli alanlar ve maddi imkanlar yetersiz” cevabını verdi.

Diğer iki seçenek öğrenci ve veliler için oluşturulmuş ve geçen hafta yayınlamıştık.

6.Eğitim Bakanlığı’nın yiyecek desteği sağlamak amacıyla, kısa süreli olarak okullara yaptığı maddi katkı için ne düşünüyorsunuz?

Öğretmenler bu soruya “öğrencilerin yemek alanlarının yetersiz, ergonomiden uzak olması, sağlıksız ortamlarda açlıklarını bastıracak şekilde atıştırmalıklarla geçiştirdikleri” cevabını verdiler.

7.Birinci dönemde uygulanan yeni programın, öğlen aralarında güvenlik konusunda ne düşünüyorsunuz ?

Öğretmen ve okul idarecileri bu soruya “öğle arasındaki boşluklarda öğrencilerin güvenliği konusunda ciddi endişeler yaşadıklarını ve yeni programın en önemli sorunları arasında olduğunu” belirttiler.

8.Birinci dönemde uygulanan yeni programdan memnun musunuz?

Bu soruya öğretmenler % 88.5 oranında; okul idarecileri ise % 95.5 oranında “memnun olmadıkları”; öğrencilerin öğretimlerine olumlu bir katkı yapmadığını ve Eğitim Bakanlığı’na verdikleri önerilerde uygulamanın kaldırılması gerektiğini ortaya koyduklarını belirttiler.

9.Birinci dönemde uygulanan programın gün sayısının artırılması veya kalıcı bir program olarak uygulanmasını mümkün görüyor musunuz?

Bu soruya öğretmenler % 93.5 oranı ile “hayır” derken, okul idarecileri de % 86.4 oranında “mümkün görmedikleri” yanıtını verdiler.

Anketin sonuçlarına baktığımızda, eğitimin ve programların uygulayıcıları olan öğretmenler ve okul idarecileri ile eğitimde yer alan tüm paydaşlar bu raporla yeni programın uygulanan şekli ile yaşanması öngörülen tüm sorun ve sıkıntılar yanında ciddi bir güvenlik sorunu da yarattığını, programın bu şekli ile devam etmemesi gerektiğini söylüyorlar.

Eğitim çalışanları, harcanan bunca efor, mesai, stres ve emeğin bir karşılığının olmadığını gördüklerini, bunun yeni programın uygulanma yöntemleri ile kendilerinde mesleklerini severek ve gönülden yapmak konusunda zorladığını ve tüm bunların sonucunda genel olarak ülke eğitiminin olumsuz etkilendiğini vurguluyorlar.

Uygulamaya konan bu programın kime ve kimlere hizmet ettiğinin bir kez daha halka, öğretmenlere, eğitim paydaşlarına ve velilere bilimsel verilerle anlatılması gerekirken, uygulayıcılar bu bilgilendirmeden kaçamayacağını anlamalıdırlar.

Kalın sağlıcakla…

YAZI/ OZAN ÇOLİ

Diğer Haberler

Başa dön tuşu