Ne Denli Yozlaştığımız Bir Kez Daha Yüzümüze Vuruldu!

Kuzey Kıbrıs’ta Yolsuzluk Algısı 2023 Raporu şaşırtıcı olmadı. Olmadığı gibi herkesin tahmin ettiği şekildeydi; yani malumun ilamı idi.

Tabii bunu söylerken araştırmayı önemsizleştirmiyorum. Bilakis, konusu açıldığında herkesin duyduğunu, başından geçeni konuştuğu konuların resmiyete döküldüğü için önemlidir.

Ne hâle geldiğimizi göstermesi açısından önemli.

Durum bu iken buna karşı ne yapılması gerektiği noktasında raporda bir şey yok.

Olmaması da gayet normal tabii.

Bazı şeyleri daha iyi anlamak için biraz geriye bakmakta fayda görüyorum.

Hatırlayın; “mafyayla mücadele edeceğim”  deye deye elektrik kurumuna ihaleli alınan akaryakıt bir anda ihalesiz alınmaya başlanmıştı.

1’e alınan akaryakıt 5’e alınmaya başlamış ve bunun bedelini de hep beraber cebimizden ödemiştik.

Bununla ilgili de pis kokular çıkmış, konuşulmuştu.

Daha sonra bu süreçle ilgili mahkemede görülen bir davada kurumun milyonlarca dolar zarara uğratıldığı konuşulmuştu.

Bunlar yetmedi,  Eski Eserlerin kiralanması usulüyle ilgili konu yargıya taşınmıştı.

Yemedi bazı bakanların mal varlıkları konuşuldu, tartışıldı, nerden bulduğunun hesabı “kem küm” ile verilmeye çalışıldı.

Diplomasından bastişine kadar konuşuldu.

Ki konu açılmışken, ‘geçersizdi meçersizdi’ deme gibi saçmalamaya çalışanlar var mecliste. İktidarıyla muhalefetiyle…

Basbayağı sahte.

Ahali ile dalga geçmeyin..!

Yolsuzluk meselesine geri dönelim.

Yazılarımda politik duruşumdan bahsetmekten hep kaçındım.

Konuları ele alışım, bakış açım ebetteki dünya görüşüm çerçevesinde olmuştur.

Ancak bu kez politik görüşümü de ifade etmem gerek; yazının son kısımları açısından böyle gerekli.

Biz zamanında ‘Temiz Toplum Temiz Siyaset’ derken,  kirlenmenin boyutlarına dikkat çekmeye çalışmış ve bu kirlenmenin yarattığı yozlaşmanın gün gele çok ciddi boyutlara ulaşacağını ifade etmiştik.

Yukarda yaşananlarla ilgili yazdığım bir kaç hatırlatmayı hatırlayın.

Biz bazı siyasilerin dokunulmazlıkları kaldırılsın, yargılansın, “Nerden Buldun Yasası” geçsin diye uğraşırken, toplum da buna biraz daha sahip çıkmış olsaydı belki de bugün çok farklı yerlerde olabilirdik.

Burada yapmaya çalıştığım bir suçlama değildir, sakın yanlış anlaşılmasın lütfen.

Ancak yozlaşmanın, çürümenin, adaletsizliğin ki yolsuzluk raporunda da görülüyor; iş dünyası da işlerini döndürmek için rüşvet veriyor ve bu durum ticari anlamda da ciddi bir sıkıntıdır… Kokuşmuşluğun önüne geçebilirdik.

Hala daha da geç değildir.

Hiç bir şey için de geç kalınmış değildir.

Ya vakit geldiğinde adım atacağız ya da bu pislik içerisine hep beraber boğulacağız.

Yoksa o, mahur beste çaldığında karşılıklı ağlaşma en kolayı.

YAZI/ ARAL MORAL