Öğrenciler ve Okullar İçin En Kritik Dönem!

Eğitimde son çeyreğe girdiğimiz Nisan ayında öğrenciler ve öğretmenler için çok yoğun ve bir o kadar da tehlikeleri içerisinde barındıran bir döneme girmiş bulunuyoruz.

Okullar için en hareketli ve aktivite yüklü dönem olan Nisan, Mayıs ve Haziran ayları öğrenciler, öğretmenler ve okul idareleri açısından en yorucu, en zor geçen aylardır.

Nisan ayında, baharın gelmesi ile doğanın canlanması, gençlerin de kanlarını kaynatır, hareketlilik ve faaliyetler en üst seviyeye ulaşır. Ergen olmanın getirdiği bu hareketlenme kendi içerisinde tehlikelere açık, doğru düşünülmemiş okul içinde ve dışında yanlış davranışları beraberinde getirirken, yaralanmalar dahil daha birçok olaylara gebedir.

Bu dönemde öğretim ve dersler devam ederken aynı zamanda çocuk ve gençlere ait bayramlar nedeniyle (23 Nisan / 19 Mayıs) okullarda fiziki eğitimler ve çalışmalar ön plana çıkar. Bu tip etkinliklerde doğal olarak boşluklar ve esnek zamanlar oluştuğundan, öğrenciler böyle boşluklarda kıpır kıpırdır, kendilerini topluluk içinde farklı kılacak, öne çıkaracak okul içinde hareketler, akran zorbalığına varan davranışlar, hatta okuldan kaçma dahil birçok davranışlarda bulunurlar.

Öğretmenler, okul idareleri ve disiplin kurulları bu dönemde okul düzenini, kuralları öğrencileri koruma adına yıl boyu yaptıkları çalışmalardan daha çok uğraşmalarına rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen birçok etkinlik (üniversite tanıtımları, okul tanıtımları, mesleki fuarlar, bayram etkinlikleri, okul gezileri, okul dergileri, yılsonu müsamereleri, diploma törenleri vs.) hem öğretim işleri, hem de fiziksel eğitimlere yetişmeye çalıştığından bu dönemde öğrenciler açısından fırsat olarak değerlendirilen boşluklar oluşmaktadır. Benim de dikkat çekmeye çalıştığım nokta oluşan bu boşluklarda öğrenciler açısından tehlike, hem okul içerisinde birbirlerine karşı, hem de okul çevresinde gençlerin ergen davranışlarından faydalanmak için bekleyen birçok tehlike beklemektedir.

Bu dönemi en az olay ve çocuklarımızın başına bir şeyler gelmemesi adına, okul idarelerimiz, öğretmenlerimiz ve özellikle velilerimiz çok dikkatli olmalı sürekli olarak öğrencilerle temasta olup onları bu tehlikelerden haberdar etmelidirler.

Yıllarını eğitime adamış bir öğretmen olarak, bu dönemde hep teyakkuzda olmama rağmen birçok olayı da yaşadım. Çok yoğun organizasyonlar içerisinde stresli olan bu dönemi atlatabilmek için rehberlik birimleri ile öğrencilerin, velilerin, bilgilendirilmesi, öğretmenlerimiz ve okul idarecilerimizin de çok dikkatli olmaları, öğrencilerimizin başına gelebilecek yaralanmalar veya istenmedik olayları önlemek açısından etkili olacaktır.

Sonradan üzülmemek için bugünden önlemlerin alınması hepimiz açısından vicdani bir görev olarak görmekteyim.

Eğitimde onlarca sorun içerisinde güvenlik açısından bir sorun olmasın. Aman dikkat!

Sevgiyle kalın.

YAZI/ OZAN ÇOLİ