ManşetÖzel HaberlerSiyasetYazarlar

Sizin De Bildikleriniz Ustalarınızdan Gördükleriniz Kadardır

Son günlerde ortaya çıkan usulsüzlük, rüşvet, sahte diploma, sahtekarlık, cin olmadan insan çarpmaya kalkmalar (liste uzar gider) ilginç tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Son günlerde ortaya çıkan usulsüzlük, rüşvet, sahte diploma, sahtekarlık, cin olmadan insan çarpmaya kalkmalar (liste uzar gider) ilginç tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Tartışma derken öyle siyasi içerikli televizyon programlarında falan değil.

Sokakta, ‘dost’ sohbetlerinde, ortamlarında oluyor.

Mesela ne?

Klasiktir; ‘sizin mahalleden’ birileri bir olaya karışırsa, arkasına hemen inkâr gelir, ya da kendini ayrıştırma.

“Bu zaten böyleydi”, “Biz de bilirdik böyle olduğunu, ondan dolayı uzak durduk”, “zaten bizimle bir bağı yoktu ya!” gibi…

Efendim şimdi bütün bu kepazelikler, ağırlıklı olarak UBP etrafında olup bitiyor ya? (DP ve YDP’nin de kepazelikleri var, söylemeden geçmeyim)

Şimdi bazı “propagandist”  arkadaşlar, örgüt başkanları veya tabandan birileri “Biz temiziz” demeye başladı.

“Kurultay var ya? İçimizi temizliyoruz” diye operasyon çektiklerini söylüyorlar.

Yersen!

Aklıma bir fıkra geldi.

Köyün birinde bir öğretmen köylüye, çocuklarına ders veriyormuş.

Tabii köy elektriksiz. Köye elektrik gelmemiş.

Köylünün biri öğretmene “Bu köyde elektrik yok sen akşamları karanlıkta nasıl başarıyorsun da ders veriyorsun” diye sormuş

Öğretmen de “Benim, eğittiğim kedim var. Akşamları iki ayağı üzerinde bana mum tutuyor. Böylece ışık sorununu çözüyorum” der.

Köylü tabii bu duruma şaşırmış ve “akşama gelip görmek istiyorum” demiş.

Akşam olmuş, köylü de öğretmenin evine doğru yola çıkmış.

Kapıdan girmiş, bir bakmış öğretmenin dediği gibi kedi iki ayaküstünde durmuş, elinde mumla odayı aydınlatıyor.

Tabii köylü de açıkgöz bir insan.

Cebine sakladığı fareyi çıkarıp kedinin durduğu yere doğru bırakmış.

Fareyi gören kedi de elindeki mumu atarak, farenin peşine düşmüş.

Durumu gören öğretmen şaşkınlık içerisinde köylüye dönerek bakmış.

Köylü gülmeye başlamış. “A öğretmen efendi. Sen ne kadar iki ayaküstünde durma eğitimi verdiğini söylesen de, bu kedinin bildiği, annesinin ona ne öğrettiği kadardır” demiş.

Kıssadan hisse.

Öyle “içimizi temizliyoruz. Biz temiziz, onlar pis” demeye kalkmayın.

Zira sizin de bildikleriniz, ustalarınızdan gördükleriniz kadardır.

Kimse de kusura bakmasın.

Yazı/ Aral Moral

Diğer Haberler

Başa dön tuşu