Eğitimde Güney Kıbrıs’ı Tercih Edenler Artıyor…

Özel okul ücretlerinin yavaş yavaş açıklanmaya, bununla beraber de benim gibi çocuğunu özel okula vermek durumunda olan ebeveynlerin haliyle tartışmaları gündemde.

Geçtiğimiz günlerde arkadaşlarımızdan birinin şöyle bir sorusu oldu.

“Özel okula verdiğiniz rakamı devlet okuluna verseniz ve tam gün eğitim için gerekli alt yapı için kullanılması noktasında düşünceniz nedir?” diye.

Cevap olarak Anayasa’sında,  Öğrenim ve Eğitim Hakkı Madde 59 Dördüncü Fıkra’da “Halkın öğrenim ve eğitim gereksinimlerini sağlama Devletin başta gelen ödevlerindendir.  (…)” yazıyorsa haliyle de bir devletin asli görevinin olduğunu söyledim tabii.

Haliyle….

Kamu taşımacılığı, kamu sağlık sistemi, kamu eğitimi….

Bu üçüyle ilgili 1 yılda harcadığınız parayı bir düşünün lütfen.

Bir anlığına.

Bu 3 hizmetin aksaklıkları nedeniyle 1 yılda harcanan çok ciddi bir rakam söz konusu.

Arabanıza harcadığınız akaryakıt.

Ve tabii arabanın lastiğinin yıpranmasından tutun da servis ücretini de dahil edince rakam çıkıyor.

Keza, sosyal sigorta ödediğiniz halde alamadığınız sağlık hizmeti nedeniyle özelden almak zorunda kaldığımız sağlık hizmetini de giderlere ekleyin.

Tüm bunları alt alta topladığımızda ortaya azımsanmayacak bir rakam çıkıyor.

Birçok konuda olduğu gibi bu konularda da hükümetin sorun çözmeye yönelik bir politikası yok.

Eğitim sektörüne dönecek olursak.

Bir süreden beridir Güney Kıbrıs’ta ev kiralayıp orada yaşayan aileleri duyuyoruz.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sağladığı imkânlarla bu aileler çocuklarını ücretsiz olarak özel okullarda okutabiliyor.

Güney’de yaşamayıp da çocuklarını özel okullarda ücretli okutan arkadaşlara da konuşuyoruz.

X isimli özel okul 3 bin Euro iken aradan geçen 2 yılda rakam aynı ama bizdeki özel okulların fiyatları 6-7 bin eurolara denk gelmeye başladı.

Elbette ki serbest piyasa koşulları içerisinde özel okul fiyatlarıyla ilgili olarak şunu demeyeceğim; “Eğitim Bakanlığı özel okul fiyatlarıyla ilgili hemen girişim yapmalıdır”

Kimi arkadaşlar hele ki siyasi yelpazenin solundan gelenler genelde bu yönde ama yanlış bir yorumda bulunuyor.

Bir talepte bulunacaksak kamu hizmetleri noktasında talepte bulunmak doğru olandır.

Dönelim Güney Kıbrıs meselesine.

Yaşadığımız yüksek enflasyonist ortamda, biraz da bunu fırsat bilenler nedeniyle ekonominin güneye kaydığını belirtmiştim geçmişte….

Sağlık da kaymıştı bir ara…

Şimdi eğitim de kaymaya başladı.

Bu gidişin sonu iç açıcı değil.

Kuzeyde giderek ekonomisini kaybeden, topraksızlaşan, geçirilmek istenen yeni taşınmaz mal edinme yasasıyla mülklerini elinden kaybedecek olan bir Kıbrıslı Türk toplumunun akıbeti gerçekten iç açıcı değil.